Takdim

اَلْحَمْدُ لله رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِناَ مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ

İnsanı yokluktan varlık âlemine çıkaran, onu en güzel kıvamda yaratıp şu muhteşem kâinatın gözbebeği kılan ve ona bilmediği şeyleri öğreterek sayısız ikramlarda bulunan, keremi bol Rabbimize nihâyetsiz hamd ü senâlar olsun!..

İlk günden beri insanlığa yol gösteren, yanlış yollara saparak şeref ve haysiyetini kaybedenlerin elinden tutup tekrar sırât-ı müstakîm’e hidâyet eden bütün peygamberlere, bilhassa da son peygamber Hz. Muhammed Mustafâ -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e, onun âl ve ashâbına sonsuz salât ü selâm olsun!..

Mâlûmdur ki;

Son ilâhî kitap Kur’ân-ı Kerim, son peygamber de seyyidü’l-mürselin/peygamberlerin efendisi olan Hz. Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’dir.

Kur’ân ve Hz. Peygamber’in Sünnet’i, Allah katında son din olan İslâm’ın en temel iki büyük kaynağıdır.

Bu ikisinden biri olmaksızın din de îman da tamam olmaz.

Bunun içindir ki Cenâb-ı Hak, Hz. Peygamber (s.a.v)’e itaati, Zâtı’na itaat ile bir kabul etmiş ve bu gerçeğe Kur’ân-ı Kerim’de bilhassa dikkat çekmiştir. Âyet-i kerimelerde şöyle buyrulur:

“Kim Rasûl’e itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisâ 4/80)

 “Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; orada devamlı olarak kalacaklardır; işte büyük kurtuluş budur.” (Nisâ 4/13)

Sitemizin isminde sadece Kur’an ve Sünnet zikredildiği için İslâm’ın İcma, Kıyas gibi diğer delillerinin ihmal edildiği gibi bir mânâ akla gelmemelidir. Bizim maksadımız İslâm’ı, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat îtikâdı üzere tanıtmaya ve anlatmaya gayret etmektir. Kur’an ve Sünnet üzerine bilhassa vurgu yapmamızın sebebi, günümüzde Sünnet-i Seniyye’ye yöneltilen hücumlardır. Şunu iyi bilmelidir ki, Kur’an âşığıymış gibi görünerek Kur’ân’a sıkı sıkıya sarıldıklarını söyleyenlerin, Sünnet-i Seniyye’yi gözden düşürdükten sonra Kur’ân’a hücum etmeye başlayacakları muhakkaktır. Bu oyunun önüne geçmek için İslâm hakkındaki cahilliğimizi artık bir tarafa bırakarak onunla ilgili sağlam bilgiler öğrenmeye gayret etmemiz gerekmektedir.

Cenâb-ı Hak, bizleri ve bütün mü’minleri sırât-ı müstakîm üzere sâbit kılsın! Gayretlerimize bereketler ihsân eylesin! Çalışmalarımızı, âhirette istifade edeceğimiz sadaka-i câriyelerden eylesin! Âmîn!

Ve’l-hamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn.

%d bloggers like this: