Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz’in Üstünlüğü

Rasûlullah (s.a.v) bir beşerdir. Kulluk, Peygamber Efendimiz’in şerefli vasıflarından biridir. Bu yüzden:

“Ben ancak Allah’ın bir kuluyum” diyerek bu vasfıyla övünürdü. (Buhârî, Enbiyâ, 48)

Fakat ona hiç kimseye verilmeyen, kimsenin kendisiyle denk olamayacağı üstün husûsiyetler verilmiştir. Hadis-i şeriflerde şöyle buyurur:

“Ben sizin gibi değilim; Rabbim bana yedirir, içirir.” (Buhârî, Savm, 48)

“Gözüm uyur, kalbim uyumaz.” (Buhârî, Menâkıb, 24)

“Siz, benim kıblemin, sadece şu (önüm) olduğunu mu sanıyorsunuz?! (Oradan başka bir yeri görmediğimi mi zannediyorsunuz?) Vallâhi sizin rükûunuz ve huşûunuz bana gizli kalmaz. Ben sizi arkamdan da görürüm.” (Buhârî, Ezân, 88)

“Dünya hazînelerinin anahtarları bana verildi…” (Ahmed, III, 489)

*

Allah Rasûlü (s.a.v) vefat etmiştir, ancak onun kâmil bir berzah hayatı vardır. Kendisine söylenen sözleri işitir, selâma karşılık verir, getirilen salevâtlar ve ümmetinin amelleri kendisine arzedilir. O, yerin insan bedenine ârız olan âfetlerinden ve sıkıntılarından korunmuştur.

Rasûlullâh (s.a.v):

“–Günlerinizin en fazîletlisi cuma günüdür… Bu sebeple o gün bana çokça salât ü selâm getiriniz, zîrâ sizin salât ü selâmlarınız bana arz olunur.” buyurmuştu. Ashâb-ı kirâm hazerâtı:

“–Yâ Rasûlallâh! Vefât ettiğiniz ve sizden hiçbir eser kalmadığı zaman salât ü selâmlarımız size nasıl arz olunur?” diye sorunca Allah Rasûlü (s.a.v):

“–Allâh Teâlâ peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi, toprağa haram kılmıştır.” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât 201/1047, Vitir 26)

*

Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Hayâtım sizin için hayırlıdır; bazı hâdiseler yaşarsınız, bunun üzerine size ilâhî vahiy ve hükümler indirilir. Vefâtım da sizin için hayırlıdır. Amelleriniz bana arzedilir. Güzel bir amel gördüğümde Allah’a hamd ederim, kötü bir şey gördüğümde de sizin için Allah’a istiğfar ederim.” (Heysemî, IX, 24)

*

 Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Bir kişi bana salât ü selâm getirdiğinde, onun selâmına cevap vermem için Allah Teâlâ ruhumu iâde eder.” (Ebû Dâvûd, Menâsik, 96)

Hâfız Celâleddin Suyûtî’nin, Peygamber Efendimiz’in bu gibi husûsiyetlerini anlatan İnbâu’l-ezkiya bi-hayâti’l-enbiyâ isimli müstakil bir risalesi vardır.

Allah Rasûlü (s.a.v) vefat etmiştir ancak onun Rabbi katındaki fazileti, makâmı, mevkîi ve değeri ebediyen bâkîdir. Bu sebeple Efendimiz ile Cenâb-ı Hakk’a tevessül etmek, hakîkatte Efendimiz’in Allah katında büyük bir sevgi ve kıymetinin olduğuna inandığımızı gösterir. Ona ve risâletine inandığımızı ifade eder. Kesinlikle ona ibadet etmek mânâsına gelmez. Zira derecesi ne kadar büyük, rütbesi ne kadar yüksek olursa olsun, Peygamber Efendimiz de sonuçta Allah tarafından yaratılmış bir insandır.

%d bloggers like this: