Tek Parça Kumaşa Bürünerek Namaz Kılmak (161. Hadis-i Şerif Dersi)

Tek Parça Kumaşa Bürünerek Namaz Kılmak

Ömer bin Ebî Seleme (r.a) şöyle buyurmuştur:

“Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Hazretleri bir defâsında, iki ucunu çaprazvârî bağladıkları bir tek elbise içinde namaz kılmışlardı.” (Buhârî, Salât, 4)

{

Ümmü Hânî bint-i Ebî Tâlib (r.a), Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in Fetih günü namaz kıldıklarını nakleder ki, bu rivayet daha evvel geçmişti. Bu rivâyette de şöyle diyor:

“Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) çaprazlama bağladığı bir tek kumaş içinde sekiz rekât namaz kıldılar. Namazdan çıktıkları zaman:

«‒Yâ Rasûlâllâh, anamın oğlu benim ahd ve eman verdiğim fülânı, İbn-i Hübeyre’yi katledeceğini söylüyor!» dedim.

Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v):

«‒Yâ Ümmü Hânî’, senin ahd ve emân verdiğine biz de ahd ve emân verdik!» buyurdular. O kıldıkları namaz Duhâ namazı idi.” (Buhârî, Salât, 4)

*

Ebû Hüreyre (r.a)’den rivâyet olunduğuna göre bir gün biri Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz’e, bir tek kumaş içinde namaz(ın sıhhatin)den suâl etmiş. Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz de:

“‒Her birinizin ikişer kumaşı (elbisesi) var mı ki?” buyurmuşlar. (Buhârî, Salât, 4)

Şerh:

Namaz kılarken, setr-i avret, yani avret yerlerinin temiz bir elbise ile örtülmesi şarttır. Buna benzer olarak Efendimiz (s.a.v), çıplak kimselerin Kâʻbe’yi tavaf etmelerini de yasaklamıştır.

Ashâb-ı kirâm zamanında elbise, biri peştamal gibi alt tarafa, diğeri de vücudun üst kısmına örtülen iki parça kumaştan (hülle) ibâretti. Ancak pek çoğu sadece bir parça kumaş bulabiliyordu. Bu kumaşın iki ucunu, rükû ve secdeye varınca açılmaması için göğsü tarafından veya arkadan omuzları üzerinde ve ensesinde bağlamak sûretiyle tesettürü sağlıyordu. Zîrâ bir dikenle bile olsa elbisesinin iki tarafını birbirine tutturmadan namaza durmaması tavsiye ediliyordu.

Burada, avret yerlerini örttüğü müddetçe bir parça kumaş ile de namaz kılınabileceği ifade ediliyor. Ama Allah Teâlâ genişlik ve imkân verince Müslümanlar, vücutlarını en güzel şekilde örten daha uzun ve geniş elbiseler giyerek Cenâb-ı Hakk’ın huzûruna çıkmaya gayret ederler. Nitekim Cenâb-ı Hak:

“Ey Âdemoğulları! Her mescide giderken, her secde ve ibadet edeceğinizde güzel elbiselerinizi giyin! Yiyin, için, fakat israf etmeyin! Çünkü Allah Teâlâ israf edenleri sevmez.” buyurmaktadır. (el-Aʻrâf, 31)

Asıl mesele elbisenin çeşidi ve boyu değil, setr-i avrettir.

%d bloggers like this: