HIFZA ÇALIŞTIRMA METODU
Bu mübarek çalışma hıfz öncesi -ezbere hazırlanma dönemi- ve hıfz zamanı olarak iki aşamalı ele alınmalıdır.
Hıfz Öncesi Çalışma:
Kur’an-ı Kerim’i ilk öğretmeye başladığımızda harflerin mahrec ve sıfatlarına riayet ederek elif-ba usulüne uygun şekilde öğretilir.
Kur’an-ı Kerim’e geçildiğinde Fatiha ve (الم) normal olarak okutulur.
(إن الذين كفروا) sayfasına geçilir. Birinci ayet okutulurken (إِنَّ)deki tutma, (الَّذِينَ)deki (ذ) harfinin yerinden okutulması ve meddinin bir elif olması, (كَفَرُوا)daki (ر) kalın, (سَوَآء)deki med ölçüsü, (عَلَيْهِمْ أ)deki izhâr, (ءَ أَنْذَرْتَهُمْ)deki ihfâ (ر) kalın, (أَمْ لَمْ تُ)deki izhârlar, (تُنْذِرْهُمْ)deki ihfâ (ر) ince, (لاَ يُؤْمِ)deki (ء) , (نُونَ)daki vakıf… Bunların hepsine gereken dikkat ve önem gösterilmelidir.
Kur’an-ı Kerim’i yeni okumaya başlayan bir kişinin “acaba bu Kur’an nasıl okunur” sualine en uygun cevab bu ayette tarif ettiğimiz şekilde bir okuyuşun yapılması olacaktır. İlk kez duyduğu bu uygulama psikolojik olarak ona tesir edecek, böylece bir ayet üzerindeki bu ilk uygulama bütün Kur’an okuyuşuna sirayet edecektir. Bu ayet, bu kaideler hazmedilinceye kadar okutulur. Bundan sonraki ayetlerin okunmasına mümkün olduğu kadar doğru ve sür’atli bir şekilde devam edilir. İki cüz kadar ilerledikten sonra sıfât-ı hurûf ezberletilir. Okuma işi ilerledikçe harf ve kelime tekrarına müsaade edilmeden okuyuş selikası temin edilir. Sıra ile okuma böyle devam ederken hükmü’r-ra, tutmalar, idğâm mea’l-gunne’nin burundan telaffuzu, vakf-ı ızdırârî (nefesin yetmediği yerde durma), ve med ölçülerinin uygulanmasına ihtimam gösterilir. Hatimler, açılan herhangi bir sayfayı yanlışsız olarak azamî iki dakikada okuyuncaya kadar tekrarlanır. Bu çalışmanın sonunda öğrenci bir haftada Kur’an’ı hatmedecek duruma gelmelidir ki çocuk ezberleyeceği Kur’an’ı çok işlek okuyabilmelidir. İşte bu çalışmaya ezber öncesi çalışma denir.
Ezbere Başlama Devri:
Önce ezber denemesi olarak cüz başları dediğimiz, her cüzün son sayfası azamî bir aylık iş günü olarak verilir. Her gün bir sayfa ezberleyemeyen hafız olamaz. Günde birden fazla sayfa ezberleyebilenler tesbit edilir. Denemeden geçirildikten sonra onlara kabiliyetleri nisbetinde sayfa verilir. Eğer böyle yapılmazsa zeki talebelerin bu yetenekleri kullanılmamış olur. Aynı zamanda bu tip çocukları derslerini daha erken bitirecekleri için diğerlerini de meşgul ederler. Modern pedagojinin en son kabul ettiği verimli eğitim- öğretim tekniği de talebenin kapasitesine göre program tatbiki uygulamasıdır.
1. Usûl
Her cüzün son sayfaları ezberlenmek sûretiyle yapılan klasik sistem uygulanır.
Ancak en az günde iki sayfa ezberlemek hedeflenir. Bu hedefi artırmak da bu sistem için uygundur.
Öncelikle bir sayfanın ezberi şu şekildedir:
Hafız adayı sayfayı üçe böler. İlk beş satırı ezberledikten sonra grup arkadaşlarından A şahsına ve B şahsına ayrı ayrı dinlettikten sonra hocaya bu beş satırı yanlışsız dinletmeye gayret eder. Daha sonra ikinci beş satırı da ezberleyip aynı usulle grup arkadaşlarına ayrı ayrı okuduktan sonra hocaya yine yanlışsız bir şekilde dinletir. Bir sonraki aşamada ezberlenen bu on satırı iki grup arkadaşına dinlettikten sonra hocaya okur. Son beş satırda da aynı usûle devam eder. En son tüm sayfayı iki grup arkadaşına okuduktan sonra hocaya dinletir. Beş aşamalı bir şekilde sayfanın ezberini tamamlamış olur.
Mesela günde iki sayfayla başlayan Hafız adayı birinci sayfasını (cüzün son sayfası) bu sistemle ezberledikten sonra aynı aşamalarla ikinci sayfasını da (cüzün 19. sayfası) ezberler ve dinletir. Daha sonra iki sayfayı birlikte sadece hocaya (ezber çalıştığı o gün) yanlışsız bir şekilde dinletir.
( NOT: Diğer devirlerde/dönüşlerde kaç çiğ sayfa ezber yaparsa yapsın ezber çalıştığı gün içerisinde hocaya iki sayfayı birlikte dinletir. Mesela 4 çiğ sayfa ezberleyen hafız adayı, bir ve ikiyi, daha sonra iki ve üçü birlikte daha sonra da üç ve dördü birlikte hocaya dinletir. Ancak ertesi sabah asıl dersini verirken tüm dersi/tüm sayfaları birlikte dinletir. )
Hafız adayı akşam uyumadan önce o günkü çalıştığı dersi/sayfaları (ertesi sabah ders olarak vereceği sayfaları) yanlışsız okuyacak şekilde kendi tekrarını yapar. (Gün içerisinde unutma olabilir.) Sabah erken saatte uyanıp dersini hocaya yanlışsız bir şekilde dinletir.
( NOT: Saat 23:00 ile 02:00 arası uykuda uyumadan önce güzelce tekrar edilen sayfalar zihne iyice yerleşir. Hafız adayı sabah erkenden uyandığında bunu fark edecektir. )
Bu şekilde Hafız adayı otuz cüzün son iki sayfasını aynı usulle devam eder. Ancak verilmiş olan her dersin belli aralıklarla tekrarı vardır. O da şu şekildedir:
Hafız adayı verdiği dersi ertesi gün, bir hafta sonra, iki hafta sonra ve bir ay sonra tekrar dinletecektir.
Mesela 1 Ocakta hafızlığa başlayan kişinin tekrarlarını şöylece gösterebiliriz:
|
||
Ders olarak => 1 Ocak | Ders olarak => 2 Ocak | Ders olarak => 3 Ocak |
İlk tekrar => 2 Ocak | İlk tekrar => 3 Ocak | İlk tekrar => 4 Ocak |
İkinci tekrar => 8 Ocak | İkinci tekrar => 9 Ocak | İkinci tekrar => 10 Ocak |
Üçüncü tekrar => 15 Ocak | Üçüncü tekrar => 16 Ocak | Üçüncü tekrar => 17 Ocak |
Dördüncü tekrar => 30 Ocak | Dördüncü tekrar => 31 Ocak | Dördüncü tekrar => 1 Şubat |
|
………………………….. |
|
Ders olarak => 8 Ocak | ………………………….. | Ders olarak => 15 Ocak |
İlk tekrar => 9 Ocak | ………………………….. | İlk tekrar => 16 Ocak |
İkinci tekrar => 15 Ocak | ………………………….. | İkinci tekrar => 22 Ocak |
Üçüncü tekrar => 22 Ocak | ………………………….. | Üçüncü tekrar => 29 Ocak |
Dördüncü tekrar => 6 Şubat | ………………………….. | Dördüncü tekrar => 14 Şubat |
Hafız adayı 8 Ocakta şu dersleri dinletecek: 22 Ocakta şu dersleri dinletecek:
* 8. cüzü ders olarak * 22. cüz ders olarak
* 7. cüzün birinci tekrarı * 21. cüz birinci tekrarı
* 1. cüzün ikinci tekrarı * 15. cüz ikinci tekrarı
* 8. cüz üçüncü tekrarı
Hafızlığını tamamlayan zât-ı muhterem ilk ayda günde iki cüz ezber vererek 15 günde bir hatim dinletir. Daha sonraki iki sene boyunca günde bir cüz ezbere okuyarak ayda bir hatim dinletir.
2. Usûl
Peygamber r Efendimiz’in Kur’ân tâlimindeki metodu, öğretilecek yerleri kısımlara ayırmaktı. Bir kısım beş âyeti aşmazdı. Bir rivayette 10 ayet denilmiştir. Ashâb-ı kirâm, Rasûlullah r Efendimiz’den bu âyetlerin nassını ezberler, edâsının ve kıraatinin nasıl olduğunu ve bu âyetlerdeki ilim ve ameli öğrenirlerdi.
Tâbiînin büyüklerinden Ebu’l-Âliye şöyle buyurmuştur:
“Kur’ân’ı beş âyet beş âyet öğreniniz! Çünkü Rasûlullah r âyetleri beşer beşer alırdı (vahiy beş âyet beş âyet inerdi).” (İbn Ebi Şeybe, Musannef, X, 461)
Ebû Abdirrahman es-Sülemî şöyle buyurmuştur:
“Biz bu Kur’ân’ı öyle bir topluluktan öğrendik ki, bize haber verdiklerine göre onlar on âyet öğrendikleri zaman bu on âyette neler olduğunu tam olarak öğrenmeden diğer on âyete geçmezlermiş. Biz, Kur’ân’ı ve onunla ameli birlikte öğrenirdik. Bizden sonra Kur’ân’a öyle bir topluluk vâris olacak ki onu su içer gibi içecekler ama içtikleri -elini boğazına koyarak- işte burayı geçmeyecek.” (İbn-i Sa’d, Tabakât, VI, 172; İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, X, 460)
Hâfızlık için bu nebevî esaslar üzere bir usûl geliştirilebilse çok güzel olur. Kur’ân-ı Kerîm beşer veya onar âyetlik kısımlara ayrılarak ezberletilir. Ancak talebeye sadece Kur’ân’ın nassını ezberletmek ve tecvid öğretmekle iktifâ edilmez. Ona, seviyesine göre, ezberlediği âyetlerin tefsirinden ve fıkıhla alâkalı meselelerinden mühim şeyler de tâlim edilir ve bunların hayâta tatbîki sağlanır. Bu usûl, daha sağlam ve daha faydalı olduğu gibi bu yolla ezber yapmak da daha kolaydır. Bu usûle riâyet edenlerin, sünnet-i seniyyeye ittibâ etmelerinin bir mükâfâtı olarak daha büyük bereketlere nâil olacakları ümid edilir. (Abdü’l-Azîz el-Kâri, Sünenü’l-Kurrâ, Medîne-i Münevvere, 1414, s. 29)
Mûsâ Topbaş Efendi Hazretleri şöyle buyurur:
“… dînî, itikadî yönden ihmal ettiğimiz takdirde, çocuklarımızın, şımarık, serkeş, âsi, kötü ruhlu, dinsiz, cibilliyetsiz bir yaratık olacağını katî sûretde bilmeliyiz.
Yapılacak ilk vazife yavrularımıza ne için yaratıldığımızı bundan gayenin ne olduğunu anlayacakları bir şekilde zihinlerine yerleştirmek.
İkinci vazife; Allah Teâlâ’nın ulûhiyetini, rahmetini dolayısıyla sevilecek yegâne merci olduğunu ilâve etmek.
Üçüncü vazife; Fahr-i Kâinat efendimizin menakıb, ahlâk ve sözlerini daimî olarak anlatmak ve sevdirmek.
Dördüncü vazife; ilmi hallerini yani lüzumlu olan namaz ve diğer ibadetlerin farzları, vacipleri, sünnet ve müstehablarını öğretmek olmalıdır.
Küçük yaştaki çocuklara yapılan samimi telkinat, onların zihinlerinde mermere hakkedilen yazı gibi kalır. İman ve sevgi de lâyıkı veçhile kalbe girerse hayatı boyunca devam eder.
Beşinci vazife; ehliyetli bir hafız efendiden tecvid üzere Kur’ân-ı Kerim okumalarını ve namaz surelerini öğrenmelerini temin etmek lâzımdır.
Sallallahu aleyhi vesellem efendimiz buyuruyor.
– Kur’ân-ı Kerim okuyanın anne ve babasının başına yarın kıyamet günü nurdan taçlar koyarlar. Nurdan elbiseler giydirirler ve onları cennet buraklarına bindirirler. Melekler etraflarında dolaşır ve onları cennet tarafına gönderirler. Şöyle nida edilir: “Bunlar dünyada çocuklarının Kur’ân-ı Kerîm okumasına gayret eden, öğreten anne ve babalardır.”
Bir çocuğun gönlüne iyice, Allah Teâlâ’nın ve Peygamber-i zîşan efendimizin ehemmiyeti ve sevgisi zerk edilmezse o çocuk sûret şeklinde yani adet yerini bulsun deye isteksiz, sönük bir halde dini vazifelerini yapar. Hatta devamlı yapması lâzım gelen namazını bile ara sıra kılar, devamlı yapamaz.
Fakat bizleri yaradan, besleyen, büyüten, yediren, içiren ve her isteklerimizi veren ve sayısız nimetlerine gark eden Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri ve Habîb-i Edîbi hakkında lüzumlu malûmat verirsek yavrularımız Allah Teâlâ hazretlerini ve elçisini ziyadesiyle severler. Bu sevgi hali teessüs edince ibadetlerinde şevk hali, huşu hali görülür. İmanları kuvvetlendiği için Kur’ân-ı Kerim’i hem okurlar hem de emir ve yasaklarına dikkatli olurlar.
Kur’ân Kurslarında bir saatlik bir ders müddetinin hiç değilse ilk yarısını verimli nasihatlerle süslemek muvafıktır.
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi vesellem- buyurur:
– “Kur’ân oku da yüksel. Okuduğun nisbette cennet basamaklarından yukarı çık, dünyada tertil üzerine okuduğun gibi cennette de öyle oku. Çünkü senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasındadır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin.” (Sâdık Dânâ, Altınoluk Sohbetleri, İstanbul 2010, V, 125-127)
3. Usûl
Kur’ân-ı Kerîm’i 2,5 Ayda Hıfzeden Tıp Öğrencisinin Formülü
Kerim kitabımız ve hayat rehberimiz olan Kur’ân-ı Kerim’i 2,5 ay gibi kısa bir sürede ezberleyerek büyük bir başarıya imza atan Pakistanlı tıp öğrencisi Büşrâ Tbakhi, bu başarıyı nasıl yakaladığını formüllerini de sıralayarak açıkladı. İşte Büşrâ Tbakhi’nin kaleminden kendisinin hafizelik hikayesi…
Bismillah.
İşte benim ipuçlarıyla özetlenmiş Kur’ân hikâyem.
Her şeyden önce, elhamdülillah… elhamdülillah… Allah, beni bu büyük mesuliyet ve muhteşem hediye ile şereflendirdi.. Elhamdülillah… Ve benim O’ndan naçizane iki isteğim var: Kur’ân’ı sürekli tekrar edebilmek ve diğer insanlara ilham verebilmek. Allah herkesi bu muhteşem hediye ile şereflendirsin. Bu, yapılabilir bir şey. İhtiyacınız olan tek şey “kararlılık ve dua”.. Hatta çok fazla zamana da ihtiyacınız yok.
Yoğun bir ezber kampındaydım ve elhamdülillah/maşallah 2,5 ay gibi bir sürede ezberimi tamamladım. Elhamdülillah, ezber maceramın bir kısmı tatilde geçti fakat büyük bir kısmında meşguldüm, hâlâ okula gidiyordum (haftanın 5 günü hastanedeydim). Hastalarla alâkadar oluyordum, işi aksatmaktan dolayı doktorlarla başım derde giriyordu. Okula gitmememe rağmen, zaman yine de lehime işlemiyordu, ama mühim olan şeyin bu olmadığını fark etmiştim. Kamptaki pek çok kız hafızlığını 2 ayda tamamlamıştı ve birinci olan kız da 1 ayda. Bu gerçekten mümkün!
Tam olarak iki ayda bitirmem gerekiyordu, günde 10 sayfa ezberleyerek. Çoğu zaman yapabildim bunu fakat başaramadığım günleri de mümkünse ertesi gün daha fazla ezberleyerek telafi ediyordum ki, bu gayet iyi. Siz yine de hedefinizi büyük tutun. Siz Ay’a ulaşmaya çalışın, olmazsa yıldızlara konarsınız!
İşte sizlere naçizane birkaç ipucu:
1. Allah’tan yardım isteyin. Dua edin. Eğer 7. Cüz’e.. veya.. 14’e veya herhangi birine ulaşır da motivasyonunuzu kaybederseniz O’na dönün. Bunlar O’nun sözleri ve O tek başına onları size öğretebilir.
2. Bir kısmını sabah ezberleyin, bilhassa da çok meşgulseniz. Öğleden önce en az 1-2 sayfayı tamamladığım günler 10 sayfayı ezberlememi kolaylaştırdı. Eğer ezbere öğleden sonra başladıysam, daha uzun sürüyordu.
3. Bazı şeyleri iptal edin. Daha sık ‘Hayır’ deyin. Alışkın olduğunuz bazı şeylere bir kısıtlama getirmek zorundasınız. Başka şeyler yapmaya zamanınız kâfî olsa dahi, enerjiniz olmayacaktır. Kur’ân harici yapılan çok fazla şey, sizi o atmosferden uzaklaştıracaktır. Eğer arkadaşlarınız son zamanlarda ne kadar çok hayır dediğiniz ile ilgili şikâyet etmeye başlarsa doğru yoldasınız demektir.
4. Ezber Hocaları Bulun. Her zaman kampta kalamıyordum, bu yüzden annem, kız kardeşim ve arkadaşlarım ezberimi dinliyorlardı. Birkaç kişiyle sınırlı kalmayın, fakat birden fazla kişi bulmaya çalışın. Eğer ezber tekrarı yapmanız gerekiyorsa ve o kişi meşgulse hevesiniz kırılır. Bu sebeple yedekte birileri olsun. Benim bazen telefonda bile ezber verdiğim olmuştur!
5. HER GÜN ezber ve tekrar yapın. Boş gün yok. Hiç yok. Tek bir sayfa ezberlemiş olsanız ve hedefiniz 10 sayfa ezberlemek olsa bile. Bu, bir alışkanlık olmak zorunda. Ayrıca, bir sayfaya başladığınız zaman diğer sayfa kolay görünüyor, sonra da diğeri hızlı geçiyor.
6. Büyük parçalar daha kolay! Bir sayfayı bir kerede ezberlemenin daha hızlı olduğunu düşünürdüm fakat aslında bir kerede 4-6 sayfa ezberlemek daha hızlı oluyor. Sanki beyniniz bir “ezberleme modu”na giriyor ve yeniden başlayıp da ezberinizi başkasına verirseniz bu moda bir daha girmek zorlaşıyor. Bu sebeple, eğer 10 sayfa ezberleyecekseniz 6 sayfasını ezberlemeye çalışın .. ezberinizi “hoca”nıza verin ve kalan 4 sayfa artık sizin için kolaylaşacaktır inşallah. 10 sayfayı tamamıyla ezberlemek bile çok zor değil!
7. Başlarda çok fazla kişiye söylemeyin. Çünkü nereye kadar geldiğinizi, kaç sayfa ezberlediğinizi vs. sorduklarında bu stresli bir iş olmaya başlıyor. Motivasyonunuzu ve hedefinizi kaybetmemek için sadece “hocalarınıza” ve yakın arkadaşlarınıza söyleyin.
8. Zamanınızdan ziyade, zihninizi boşaltın. Bir günde sahip olduğunuz zaman, zihinsel karışıklığı azaltma ihtiyacınız kadar mühim değildir. Bir şey hakkında endişelendiğimde 6 saatte yaptığım şeyi, zihnim boşken 2 saatte yapabiliyorum. Kur’ân, kargaşa ile akılda kalmaz. Bu yüzden, başlamadan önce, bir yapılacaklar listesi hazırlayıp kenara koyun ve mühim işleri halledin, kendinizi endişe ve mesuliyetlerden arındırın. Eğer ezber yaparken herhangi bir şey sizi endişelendirirse Şeytanın odaklanmanızı istemediğini ve Kur’ân’ın endişelerinizi dindireceğini hatırlayın.
9. Uykulu olduğunuzda 1 sayfa fazla ezberleyin. Nedenini bilmiyorum. Kendini zorlamakla alakalı sanırım. Fakat uykulu olduğum zamanlar vazgeçip yatmak yerine geceleri 1-2 sayfa fazladan ezberlediğimde çok bereketli oluyordu.
10. Kendinizi küçük adımlarla motive edin. Bakara suresinde olup da, Nas suresine ulaşma hayali biraz göz korkutucu olabiliyor. Sadece bir sonraki sûre veya cüzde ne kadar mutlu olacağınızı hayal edin. 13. cüzde olduğumda şöyleydim: Ya Rab .. 15’e ulaşmak istiyorum .. tam ortaya. Sonra 15’e gelince: Ya Rab, 20. cüze ulaşmak istiyorum …Kur’ân’ın büyük bir kısmına.. Sonra 20. de: Ya Rab, 25. cüze çok az kaldı .. Bu yüzden, Ya Rab bitirmem gerek!
11. Tek Mushaf kullanın. Birinden öbürüne geçip durmayın. Ben her gün kendi Mushaf’ımı kullanıyordum. Kelimeleri işaretlemek veya ayetlerin altını çizmek için de bir kalemim vardı. Ona ulaşmak için heyecanlanayım diye Post-it koyuyordum bir sonraki cüze. Standart boyutta bir Kur’ân bulmaya çalışın, çok küçük olanlardan ezber yapmak zor oluyor. Çok büyükleri de taşıması zor. Elektronik Mushaflardan ise kaçının. Şahsen bende baş ağrısı yapıyorlar ve daha uzun zaman alıyor ondan ezberlemek. Ayrıca da üstlerine bir şey yazamıyorsunuz.
12. Telefon sessiz modunda ve uzakta olmalı. Neredeyse bütün bildirimleri kapatmıştım.
13. Kendi ezberleme stilinizi bulun. En iyi ezberleme tekniği işaret dilidir! Çok iyi bildiğim bir şeyi ezberden tekrar yaparken çok komik görünüyorum. Hepsini el işaretleri ile ezberliyorum. Bana gerçekten yardımı dokundu. İşaretleri yazdığım ya da sadece ayetlerin en başını yazdığım da oldu. Bana enerji verdiğinden yürümek de işe yarıyordu, fakat bir kerede sadece birkaç sayfa için. Ayetleri dinlemek iyi oluyor, bilhassa da okumakta sorun yaşıyorsanız, ama biraz zaman alıcı bir şey. Eğer okumanız çok iyi değilse bunu yapın lütfen, çünkü yapabileceğiniz en kötü şey ilk seferde yanlış bir şeyi ezberlemek olacaktır.
14. Sayfayı ikiye veya üçe bölün, sonra da onları birleştirin. Bir ayet ezberleyin, sonra da onu birkaç kere tekrarlayın. Sonraki ayeti ezberleyin ve onu önceki ayetle birlikte tekrarlayın. Bir sayfada kaç ayet olduğuna bağlı olarak, sayfayı ikiye veya üçe bölün ve en son hepsini birlikte tekrarlamayı deneyin.
15. Büyük bir parçayı tekrar ederken, her bir ayetin BAŞINI tekrar edin. Bir ayeti tekrarlarken, genelde ona başlayabildiğinizde onu bitirebilirsiniz de. Bu yüzden, tüm sayfayı baştan okuyarak dikkatinizi boşa harcamayın. Sadece her bir ayetin başını hatırlayıp hatırlayamadığınızı test edin.
16. Günahlardan uzak durun.. Yapamadığınızda tevbe edin ve yolunuza devam edin. Şeytan size diyecektir ki: ezberlemene gerek yok, sen bir günahkârsın. Ya da ezberleyemeyeceğinizi düşündürtmek için size bir günahınızı hatırlatacaktır. Siz, Allah’a sığının ve yolunuza devam edin. Eğer mükemmel olsaydık, Allah’ın bize nasıl yaşayacağımızı öğreten Kutsal Kitab’ımızı göndermesine gerek kalmazdı. Kıyamete kadar kimse mükemmel olamayacak.
Bu, insanlar olarak Allah’a daha yakın olma gayretimizdir. Şeytan’dan Allah’a sığının, Bismillah deyin ve ezberlemeye devam edin.
17. Birilerine ezberinizi verdikten sonra ara verin, ezber yaptıktan sonra değil. Bende işe yarayıp yaşamadığını bilmiyorum fakat bu yöntemi her zaman tesirli bulmuşumdur. Ve verdiğiniz aralar çok da uzun olmasın. 10 dakika sizi rahatlatmaya yetecektir. Bundan daha fazlası sizi “ezberleme modu”ndan çıkarır.
18. Bir arkadaş bulun. Ya da bir grup! Bunu etrafınızdaki kişilerle bir yarış hâline getirin. Kamptan uzaktayken bile benimle aynı hedef için çalışan kamptaki kızların ezber yaptıklarını düşünür ve motive olurdum.
19. Teksif olmaya çalışın. Dikkat dağınıklığı veya dalgınlık yüzünden bir sayfa üzerinde çok fazla vakit harcarsanız, ezberlemek çok çok daha uzun sürer. Teksif olun, sayfayı bitirin ve sonra ara verin.
20. Bütün âyetler aynı değildir. Bazı ayetler daha zordur, onları ezberlemek için yeni yollar bulmanız ve onları daha çok tekrar etmeniz gerekir. Böylesi daha iyi olur.
21. Kendinize zaman hedefi koyun. Benim, bir sayfa için azamî yarım saat gibi bir hedefim vardı. Bundan daha fazla sürdüğünde biliyordum ki ya bir şeyleri yanlış yapıyordum ya da teksif olamıyordum. Bazen de daha kısa sürüyor ki bu harika. Sadece zaman kontrolünü kaybetmeyin.
22. Bağlantılar yapın. Bazen bir kelimeyi bir sonraki ayetteki başka bir kelime ile alâkalandırın. Gerçekten işe yarıyor. Misal verecek olursak, bir ayette bir arkadaşımın ismi geçerse, bir sonraki ayet bana başka bir arkadaşımı hatırlatıyordu. Yani, ben bu iki ayet arasında bağ kurmak için o iki sözcüğü kullanmış oluyordum.
23. Zor kelimeleri araştırın. Bazen bir ayetteki o TEK zor kelimeyi anlamak bütün ayeti anlamanıza yardımcı olur, yani sayfayı anlamanıza da! Ve dolayısıyla bu da ezberlemenizi kolaylaştırır. Ezber yaparken çok fazla tefsir kullanmak da ezberlemeyi zorlaştırır, ayetleri anlamaya başlarsınız fakat asıl sözcükleri unutursunuz.
24. Ezberden okumayı sona bırakın. Bir ayeti ezberlerken onu tam ezber ile tekrar etmemenizi tavsiye ederim. Bilhassa da kısa bir zamanda bitirmek istiyorsanız bu çok uzun zamanınızı alır ve bazen asıl kelimeyi değil de sesi ezberlersiniz. Ezberleyeceğim zaman sadece hızlı bir şekilde ezberden okurdum, enerjimi veya dikkatimi kaybetmemek için. (Ezberleme işini bitirdiğiniz zaman ezberden okumanın tadını çıkarabilirsiniz.)
25. Bitirdiğiniz zaman, tekrar etme stratejinizi geliştirin. Bu iş bir kerede olup biten bir şey değil, tekrarlar olmazsa olmaz. Bilhassa da kısa bir sürede bitirdiyseniz.
26. Hikâyelerle ilgili ayetler en kolayı! Tadını çıkarın!
Birkaç Not:
Soranlar için, Arapça konuşuyor ve okuyorum. Ve elhamdülillah yıllardan beri Arapça ve tecvid öğreniyorum. Arapça veya tecvid bilmeyenlerin evvela bunları öğrenmek için biraz vakit ayırmasını tavsiye ederim. Böylelikle, ilk ezberinizde yanlış ezber yapmazsınız.
Ve benden önce hıfzetmiş olan bütün örnek aldım kişilerimden biliyorum ki, bunu birkaç kere yapmanız gerekir. Yapılacak çok tekrarım olduğunu biliyorum, Allah kusurlarımızı affeylesin, fakat gerçekten bir yerlerden başlamamız gerekiyor.
Umarım yardımcı olabilmişimdir. Bunu okuyan herkesten dualarında bana da yer vermelerini rica ediyorum.
Allah Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’i ezberleme ve O’nun mânâsını öğrenme şerefine sizleri de nâil etsin. Ve Kur’ân’ın nûru her zaman yolumuzu aydınlatsın.
Allah her şeyin en iyisini bilir…