Kabirlere Doğru Namaz Kılmak (194. Hadis-i Şerif Dersi)

Kabirlere Doğru Namaz Kılmak

Hz. Âişe ve Abdullah bin Abbâs (r.a) şöyle buyurmuşlardır:

“Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v) son hastalıklarında, (çektikleri zahmetten dolayı) hamîsa denilen yün elbiselerini mübârek yüzlerine örterlerdi. (Hamîsa) kendilerine sıkıntı verdikçe onu atıp yüzlerini açarlardı. İşte o halde iken:

«‒Allâh’ın lâneti yahûdi ve hristiyanların üzerine olsun! Peygamberlerinin kabirlerini mescid edindiler.» buyurdular. Maksatları, onların yaptığı hatâlardan ümmetini sakındırmaktı.” (Buhârî, Salât, 55)

Şerh:

Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz, aşırı derecede tâzîmin, eski ümmetlerde olduğu gibi, kendi ümmetini de putpe­restliğe kadar sürükleyebileceğinden endîşe ediyorlardı. Nitekim yahûdi ve hristiyanlar, peygamberlerinin kabirlerine doğru namaz kılmaya başlamışlardı.

Yahûdi ve hristiyan mâbedlerinde namaz kılmaya gelince Hz. Ömer (r.a):

“Biz, içlerinde resim ve heykeller bulunduğu için sizin kiliselerinize girmeyiz” buyurmuştur. (Buhârî, Salât, 54)

İbn-i Abbâs (r.a), kilise içinde namaz kılardı, ancak içinde heykel ve resimler bulunan kilisede kılmazdı. (Buhârî, Salât, 54)

Bahsedilen yerlerde namaz kılmak sadece mekruh sayılmıştır. Şu hadîs-i şerîf bunun haram olmadığına işaret etmektedir:

“Yeryüzü benim için mescid ve temizlik se­bebi, temizleyici kılındı. Onun için ümmetimden birine namaz vakti nerede erişirse orada hemen namazını kılıversin!” (Buhârî, Salât, 55)

Bu hadîs-i şerîfin umûmu, Arz’ın hangi cüz’ü üzerinde olursa olsun namaz kılmanın cevâzına delâlet eder. İbn-i Battâl: “Bu umûmun içine kabristanlar, davar ağılları, kiliseler ve daha başkaları da girer” demiştir. (Aynî, IV, 194)

%d bloggers like this: