Mescid-i Nebevî’nin Yapısı (198. Hadis-i Şerif Dersi)

Mescid-i Nebevî’nin Yapısı

Abdullah bin Ömer (r.a) şöyle anlatır:

“Mescid-i Şerîf-i Nebevî, Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz zamânında ham kerpiç ile binâ olunmuş olup tavanı hurma dallarından, direkleri de hurma ağaçlarının gövdelerinden idi. Ebû Bekir (r.a) buna hiçbir şey ilâve etmedi. Ömer (r.a) (yalnız enini, boyunu) artırıp Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz’in zaman-ı saâdetlerindeki inşâ tarzına göre kerpiç ve hurma dallarıyla binâ etti ve direklerini de yeniden ağaçtan yaptı. Sonra Osmân (r.a) Mescid’i değiştirip iyice genişletti, duvarlarını nakışlı taşlarla ve kireçle ördü, direklerini nakışlı taşlardan, tavanını da sac ağacından yaptı. (Buhârî, Salât, 62)

Şerh:

Tavan hurma dallarından olduğu için yağmur yağdığında içerisi ıslanırdı.

Mescidlerin yaldızlanıp aşırı süslenmesi mekruh ve bid’at olarak görülmüştür. Allah’a ibâdet için tahsîs edilen temiz ve mübarek yerin, isrâf ile ve büyük masraflarla inşâ edilmesi zühde, huşû’a ve tezellüle aykırıdır. Bu durum, Cenâb-ı Hakk’ın sevmediği gösteriş ve övünme yarışına da sebep olur. Keraheti bu yüzdendir. İnsanların, mescidlerinin güzelliğiyle övünüp cemaate devam etmeyeceği, oraları zikir ve ibâdetle mamûr hâle getirmeyeceği günlerin geleceği haber verilmiş ve Müslümanlar, mâbedlerini, yahûdi ve hristiyanların yaptığı gibi aşırı süslemekten sakındırılmıştır.

Masrafları Beytü’l-Mâl’den olmamak ve bu tezyînât ile mescidlere ta’zîmin kastedilmesi şartıyla hafif süslemeyi câiz gören bâzı âlimler vardır. Hanefî imamlarının bir kısmı bu cümledendir.

Hz. Ömer (r.a) Mescid’i genişletirken ustaya:

“‒İnsanları yağmurdan koru kâfi! Sakın allı sarılı zînetler yapıp da insanları fitneye düşürme!” demiştir. (Buhârî, Salât, 62)

Fitneden maksad, namaz kılan kişinin zihnini câminin süsleriyle meşgul ederek huşûdan mahrum kalmasıdır.

Sâc, Hindistan’da çıkan abanoza benzer sert bir ağaçtır.

%d bloggers like this: