Câmileri Süpürmenin Fazileti
Ebû Hüreyre (r.a) şöyle buyurur:
“Bir zencî adam veya kadın Mescid-i Şerîf’i süpürürdü. (Günün birinde) vefât etti. Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) onu göremeyince ne olduğunu sordular. Ashâb-ı kirâm:
«‒Vefât etti.» dediler. Efendimiz (s.a.v):
«‒Bana (vefâtını) haber vermeli değil miydiniz? (Haydin) kabrini bana gösterin!» buyurdular.
Ondan sonra kabrinin başına varıp cenâze namazını kıldılar.” (Buhârî, Salât, 72)
Şerh:
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) namazdan sonra şöyle buyurdular:
“−Bu kabirler, orada yatanlar için karanlık doludur. Allah Teâlâ, üzerlerine kılacağım namaz sebebiyle kabirlerini aydınlatır.” (Müslim, Cenâiz 71; Ahmed, II, 388)
Aradaki râvîlerden biri siyâhînin kadın mı yoksa erkek mi olduğu husûsunda şüphe etmiştir.
Ashâb-ı kirâm bu garip insanın vefâtını haber vermek sûretiyle Efendimiz (s.a.v)’e zahmet vermek istememişlerdi. Nitekim bir rivâyete göre:
“‒Kaylûle yapıyordunuz ve oruçtunuz, size zahmet vermek istemedik!” demişlerdir.
Bu sahâbî, Mescid’i süpürüp temizlediği için büyük bir fazilete nâil olmuştur. Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in bizzat kendilerinin de Mescid’i süpürdükleri rivayet edilir.
Yâkub bin Zeyd’den nakledildiğine göre Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) Mescid’in tozlarını hurma dalıyla temizlerdi. (İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, I, 349/4019)
Ömer bin Hattâb (r.a) bir gün atına binerek Kubâ Mescidi’ne geldi. Orada namaz kıldı. Sonra hizmetçisine:
“‒Yerfe’, bana bir hurma dalı getir!” buyurdu.
Yerfe’ hurma dalını getirdi. Hz. Ömer (r.a) elbisesini toplayıp beline soktu ve o hurma dalıyla mescidi süpürdü. (İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, I, 349/4016)
Ebû Âsım es-Sekafî anlatıyor:
“Şa’bî (r.a) ile birlikte Mescid’de idim. Başını aşağı eğdi. Ben:
«‒Ebû Amr, ne yapıyorsun?» dedim.
«‒Mescid’e düşen çeri çöpü alıyorum!» dedi.”
Ebû Âsım âmâ idi. (İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, I, 349/4017)
Câmilerde görülen çeri çöpü ve kırıntıları alıp dışarı atmak, Allah’ın evlerini temiz tutmak, çok faziletli bir amel-i sâlihtir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“…İbrahim ve İsmail’e: «Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için Evim’i temiz tutun!» diye emretmiştik.” (el-Bakara, 125)
Bilhassa Haremeyn-i Şerîfeyn’de bu âyet-i kerimeyi hiçbir zaman unutmamak îcâb eder.