Kâbe’ye ve Câmilere Kapı ve Kilit Takmak
İbn-i Ömer (r.a) şöyle buyurur:
“Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) (fetih senesi) Mekke-i Mükerreme’yi teşrîf ettiler. Osmân ibni Talha’yı çağırdılar. O da (Beyt-i Muazzam’ın) kapısını açtı. Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) ile berâber Bilâl, Üsâme bin Zeyd ve Osmân ibni Talha (r.a) içeriye girdiler. Sonra kapı kilitlendi. Efendimiz Hazretleri orada bir müddet kaldılar. Sonra çıktılar. Hemen koştum. Bilâl’e (Efendimiz’in namaz kılıp kılmadıklarını) sordum:
«‒Evet, içeride namaz kıldılar.» dedi.
«‒Neresinde?» dedim.
«‒İki direğin arasında.» dedi.
Ama kaç rekât kıldıklarını sormayı unuttum.” (Buhârî, Salât, 81)
Şerh:
Bu rivâyet, muhtelif zararlardan ve kötü niyetli insanlardan muhâfaza etmek için câmilere kapı takmanın ve îcâbı hâlinde kilitlemenin câiz olduğuna delâlet eder.