Namazda Küçük Kız Çocuğunu Boyna Almak
Ebû Katâde (r.a) şöyle buyurmuştur:
“Rasûlullah Efendimiz (s.a.v), kızı Zeyneb’in, Ebû’l-Âs ibnu’r-Rebî’ ibn-i Abdişşems’ten olan kızı Ümâme’yi taşıyarak namaz kılarlardı. Secdeye vardığı zaman onu yere koyar, secdeden kalkınca tekrar alır (boynuna bindirirdi).” (Buhârî, Salât, 106)
Şerh:
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in böyle yapması, cevâzını beyân içindir. Şafiî ve Ahmed ibn-i Hanbel’in mezhebleri de budur. Sâdece Mâlikîler cevâzı kabul etmezler.
Hanefîlere göre o esnâda Ümâme’ye bakacak kimse olmadığı için Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) onu boynuna almak mecburiyetinde kalmışlardı. Zamanımızda da ihtiyaç ânında böyle bir şey yapmakta kerahat yoktur. Ama ihtiyaç olmadığı halde böyle yapmak mekruhtur.
Müslim’deki “Peygamber (s.a.v) Efendimiz’i, omuzunda Ümâme olduğu hâlde imâm olarak halka namaz kıldırırken gördüm”[1] rivayeti, bunun farz namazda yapıldığını açık olarak gösterir. Zâten Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in âdeti, sadece farz namazları Mescid’de kılmak, sünnet ve nafileleri ise evinde kılmaktı.
Bazı âlimler şöyle demişlerdir:
Ümâme (r.a)’nın namazda iken omuzda taşınmasındaki sır, kızları sevmemek, onları kucağa almaktan çekinmek gibi çirkin câhiliye âdetlerini hükmen iptal etmektir. Allah Rasûlü (s.a.v), bu mânâsız çekinme ve kibri şiddetle reddetmek için, küçük kız çocuklarının namazda bile omuza alınabileceklerini bilfiil göstermiş oldular ki, fiil ile beyân, söz ile beyandan elbette daha kuvvetlidir.
[1] Müslim, Mesâcid, 42.