Kadın, Namaz Kılanın Üzerindeki Pisliği Atabilir (230. Hadis-i Şerif Dersi)

Kadın, Namaz Kılanın Üzerindeki Pisliği Atabilir

Abdullah ibn-i Mes’ûd (r.a) şöyle anlatır:

“Rasûlullah Efendimiz (s.a.v), Ka’be’nin yanında kalkıp namaz kıldığı sırada, Kureyş’ten bir topluluk da kendi meclislerinde oturmaktaydılar. Onlardan biri:

«–(Hâşâ!) Şu riyâkâra bakın! Hanginiz falanca ailenin yeni boğazlanan devesinin yanına gider de işkenbesindeki tersini, kanını, döl yatağını alıp geti­rir; sonra onu şunun yanında bekletir ve O secdeye vardığı zaman iki kürek kemiğinin arasına koyar?» dedi.

Oradakilerin en şakîsi seğirdip getirdi ve Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) secdeye vardıklarında onu iki küreği arasına koydu. Allah Rasûlü (s.a.v) secde vaziyetinde başını kaldırmadan sa­bit durdular. Müşrikler gülmeye başladılar, hattâ gülmekten dolayı bir­birlerine doğru meylettiler. Bir kişi hemen Fâtıma (r.a)’ya gidip haber verdi. Fâtıma o zaman küçük bir kızdı. Koşarak geldi. Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) hâlâ secde vaziyetinde sabit duruyorlardı. Nihayet Fâtıma (r.a) o şeyi sırtından atıp uzaklaştırdı. Ve o heriflere karşı dönüp ağır sözler söyledi. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) namazlarını tamamladıkları vakit üç defa:

«Allâh’ım! Kureyş’i Sana havâle ediyorum! Allâh’ım! Kureyş’i Sana havâle ediyorum! Allâh’ım! Kureyş’i Sana havâle ediyorum!» diye duâ ettiler. Sonra da isimlerini söyleyerek:

«Allâh’ım! Amr ibn-i Hişâm’ı, Utbe bin Rebîa’yı, Şeybe bin Rebîa’yı, Velîd ibn-i Utbe’yi, Ümeyye bin Halef’i, Ukbe bin Ebî Muayt’ı ve Umâre bin Velîd’i Sana havâle ediyorum!» diye niyâz ettiler.

Allah’a yemîn ederim ki, bu isimleri sayılanları, Bedr gününde yıkılıp yere serilmiş vaziyette gördüm. Son­ra bunların cesedleri kuyuya, yânî Bedr’deki çukura sürüklendiler. Bundan sonra Rasûlullah Efendimiz (s.a.v):

«–Ashâbu Kalîb’in (yânî bu kuyuya atı­lanların) ardından hemen lânet gönderildi!» buyurdular.” (Buhârî, Salât, 109)

Şerh:

Yani onlar dünyada öldürüldükleri gibi Âhiret’te de Allah Teâlâ’nın rahmetinden uzak kalacaklardır.

Burada zikredilen kavmin en şakisi, yani en kötüsü Ukbe bin Ebî Muayt (aleyhi’l-la’ne) idi. Amr bin Hişâm da Ebû Cehil (aleyhi’l-la’ne)’dir.

Kadın, namaz kılan kişinin üzerinden eziyet veren şeyi alıp atarken hangi yönden alması mümkünse o taraftan alır. Bu yaptığı, onun namaz kılanın önünden geçmesinden daha aşağı bir durum değildir. Tüm bunlar namazı bozmaz.

%d bloggers like this: