KİTÂBU MEVÂKÎTİ’S-SALÂT
(Namaz Vakitleri Kitabı)
“Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah’ı zikredin! (Savaş bitip) huzûra kavuşunca ise namazı (normal hâliyle) ikâme edin; çünkü namaz mü’minler üzerine vakitleri belli bir farzdır.” (en-Nisâ, 103)
Yânî Allah Teâlâ mü’minlere bu farzın vakitlerini tayin etmiştir.
Namaz Vakitlerini Allah Teâlâ Tâyin Etmiştir
İbn-i Şihâb (rahmetullâhi aleyh) anlatır:
Ömer bin Abdilazîz (r.a) bir gün ikindi namazını geciktirmişti. Yanına Zübeyr ibnu’l-Avvâm’ın oğlu Urve (r.a) girdi ve ona şunu haber verdi:
Mugîre ibn-i Şu’be (radıyallâhu anh) Irak’ta iken bir gün (nasılsa İkindi) namazını geciktirmişti. Bunun üzerine Ebû Mes’ûd el-Ensârî (r.a) onun yanına girdi ve:
“–Muğîre, bu (yaptığın) nedir? Bilmiyor musun ki, Cibrîl (aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm) inip namaz kıldı. Rasûlullâh (sallallâhu aleyhi ve sellem) de (ardında) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasûlullâh (s.av) de (ardında bir daha) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasûlullâh (s.av) de (ardında bir daha) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasûlullâh (s.av) de (ardında bir daha) kıldı. Sonra (bir daha) kıldı. Rasûlullâh (s.av) de (ardında bir daha) kıldı. Sonra:
«–(İşte) bununla emrolundum.» dedi.”
Bu sözlerin sonunda Ömer ibn Abdilazîz (r.a), Urve’ye:
“–Ne dediğine iyi bak! Namaz vakitlerini Rasûlullah (s.a.v) için ikaame eden, yâni vakitleri ta’yîn eden Cibril’in kendisi midir?” dedi.
Bunun üzerine Urve de:
“–Beşîr ibn Ebî Mes’ûd, babasından böyle tahdîs ederdi” dedi.” (Buhârî, Mevâkîti’s-Salât, 1)
Şerh:
Bu vakitler el-İsrâ, 78, Hûd, 114, Tâhâ, 130, er-Rûm, 30 gibi âyetlerle öğle, ikindi, akşam, yatsı, sabah diye beş vakit olmak üzere tayin kılınmış ve husûsî sınırlarıyla sınırlanıp tarifi de Peygamber Efendimiz (s.a.v) tarafından beyân ve tafsîl olunmuştur. Ve o vakitten beri teâmülen de müslümânlar arasında dînî zarûretlerden olarak zaptedilmiştir. (Elmalılı, Hak Dîni, II, 1448-1449)
Cibril (a.s)’ın namaz vakitlerini öğretmek için inmesi, Mirâc gecesinin hemen akabindeki günde vâki olmuştu. Beş vakit namaz ümmete Mirâc esnasında farz olunmuş, müteakiben Cibril (a.s), bu beş farzdan herbirinin başlama ve bitme zamanlarını göstermeye gelmiştir.
Ebû Dâvûd, Nesâî ve Tirmîzî’nin Sünen’lerinde Câbir ibn Abdillah, İbn-i Abbâs ve Ebû Hüreyre (r.a)’den rivayet edilen uzunca hadîste namaz vakitlerinin evvelleri ile sonları gösterilmiştir.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşladır:
“Cebrail -aleyhisselâm- bana Beyt’in yanında iki gün imam olup namaz kıldırdı. İlk gün Öğle’yi güneş batıya meyledip (gölge) nalinin tasması kadar olduğu zaman; İkindi’yi, (her şeyin) gölgesi kendisi kadar olunca; Akşam’ı, Güneş batıp oruçlunun iftar ettiği vakitte; Yatsı’yı, şafak kaybolunca; Sabah’ı da fecir doğup oruçluya yeme içmenin haram olduğu zaman kıldırdı.
Ertesi gün ise Öğle’yi, (her şeyin) gölgesi kendisi kadar; İkindi’yi, iki misli olunca; Akşam’ı, ilk günkü vaktinde Güneş batıp oruçlunun iftar ettiği vakitte; Yatsı’yı, gecenin ilk üçte biri geçince; Sabah’ı da ortalık ağarınca kıldırdı. Sonra da bana dönüp şöyle dedi:
«–Ya Muhammed, bu, senden evvelki nebilerin vaktidir ve namazların vakitleri, bu iki vakitlerin arasıdır».” (Ebû Dâvûd, Salât, 2/393; Tirmizî, Salât, 1/149)
Cebrâîl (a.s), Akşam namazını iki günde de aynı vakitte yani güneş batınca hemen kıldırmıştır.
Akşam namazının vakti, Güneş battığı andan itibaren başlar, şafak kayboluncaya kadar devam eder. Şafağın ne olduğu husûsu ise ihtilaflıdır. İbn Ömer, İbn Abbâs, Mekhûl, Tâvûs, Mâlik, Süfyan es-Sevrî, İbn Ebî Leylâ, Ebû Yûsuf, Muhammed, Şafiî, Ahmed b.Hanbel, İshâk b. Râhûye ve İmam-ı Azam’dan bir kavle göre şafak güneşin battığı taraftaki kırmızılıktır. Ebû Hüreyre, Ömer ibn-i Abdülaziz, İmam Ebû Hanife’nin esah kavli ve Evzâî’ye göre ise, ufuktaki kızıllıktan sonra beliren beyazlıktır.
Âlimlerden bazıları “Akşam namazının vakti abdest alıp, ezan ve kametle birlikte üç rekât namaz kılıncaya kadarlık bir müddettir. Bundan sonraya kalırsa edâ olmaz kaza olur” derler.
Her ne kadar cumhurun görüşü bu değilse de, Akşam namazının ilk vaktinde kılınması müstehabtır.
Süleyman bin Büreyde’nin babasından rivâyet ettiğine göre bir adam Peygamber Efendimiz’e namaz vakitlerini sordu.
Efendimiz (s.a.v):
“−Bizimle birlikte şu iki günün namazlarını kıl!” buyurdular ve ardından birinci gün beş vakit namazı ilk vaktinde, ikinci gün ise son vaktinde kıldırdılar. Daha sonra da:
“−Namaz vakitlerini öğrenmek isteyen kişi nerede?” diye sordular. O sahâbî:
“−Buradayım yâ Rasûlallâh!” deyince Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz:
“−Namazlar, bu gördüğün vakitler arasında kılınır.” buyurdular. (Müslim, Mesâcid, 176)