Ezan İle Kâmet Arasındaki Müddet
Abdullah ibn-i Muğaffel el-Müzenî (r.a)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) üç kere:
“Her iki ezân (yâni ezân ile ikâmet) arasında, isteyen için bir namaz vardır.” buyurdular. (Buhârî, Ezân, 14)
–
Abdullâh ibn-i Mugaffel (r.a) şöyle buyurur:
Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v):
“Her iki ezân arasında bir namaz vardır, her iki ezân arasında bir namaz vardır.” buyurduktan sonra üçüncüsünde: “İsteyen için” sözünü ilâve ettiler. (Buhârî, Ezân, 16)
Şerh:
Ezândan sonra hemen namaza başlamak mekruhtur. Zira ezândan maksat, insanların hazırlanıp namaza gelmeleri için vaktin girdiğini haber vermektir. Hemen namaza başlandığında ise bu maksat hâsıl olmaz.
Buhârî (r.a) bu hadîsi ezan ile kâmet arasında ne kadar fasıla bırakmak gerektiğini bildirmek için nakletmiştir. Bu işarete göre, ikisi arasında bir namaz kılacak kadar fâsıla bırakmak lâzım gelir. Tâ ki bu müddet zarfında cemaat hazırlansın, abdestlerini alıp toplanabilsinler. Akşam ezânından sonra fazla beklemek ise mekruhtur. Zira onun vakti dardır. Burada kısa bir ara verilmesi yeterlidir.
Akşam hâricindeki vakitlerin farzlarından evvel sünnet kılınabileceğinde şübhe yoktur. Yalnız Akşam Namazı’ndan evvel kılınmasında, fakîhler arasında görüş ayrılığı vardır.