Yolcular da Ezan Okur, Kâmet Getirir (273. Hadis-i Şerif Dersi)

Mâlik ibn-i Huveyris (r.a) şöyle anlatır:

“İki kişi sefere niyet ederek Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in huzur-u âlîlerine (vedâlaşmaya) geldiler. Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v):

«Buradan çıktığınızda (her namaz vakti geldikçe) ezân okuyunuz, sonra ikâmet ediniz, sonra en yaşlınız imâm olsun!» buyurdular.” (Buhârî, Ezân, 18)

Şerh:

Yani “Biriniz ezan okusun, yine biriniz kâmet getirsin!”

Yolcular da ezan okumalı, kâmet getirmeli ve cemaatle namaz kılmalıdır. Arafat ve Müzdelife’de de böyle yapılır. Bir kişinini ezanı, bütün cemaate yeter. Ama şehir geniş olursa herkese duyurmak için birden fazla ezan okunabilir.

*

Soğuk veya Yağmurlu Gecede Müezzin “es-Salâtu fi’r-Rihâl” der

Nâfi (r.a) şöyle anlatır:

İbn-i Ömer (r.a), Dacnân’da iken soğuk bir gecede ezan okudu. Sonra «صَلُّوا فِي رِحَالِكُمْ: Namazlarınızı bulunduğunuz yerlerde kılınız!» dedi. Daha sonra bize şunu haber verdi:

“Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) seferde iken soğuk veya yağmurlu bir gecede müezzine ezan okumasını ve ardından da « أَلاَ صَلُّوا فِي الرِّحَالِ: Dikkat! Namazlarınızı bulunduğunuz yerlerde kılı­nız!» diye nidâ etmesini emrederlerdi.” (Buhârî, Ezân, 18)

Şerh:

Diğer rivâyetlerde bu tatbikatın hazarda da uygulandığı ifade edilmektedir. O hâlde seferde olsun hazarda olsun kişi sağuk, yağmurlu ve şiddetli rüzâr esen günlerde cemaate gelmemekte mâzur sayılır.

Rahl, insanın meskeni ve eşyasının bulunduğu yere denir. Bu yer ister binâ olsun, ister binâsız bir yer olsun farketmez.

Ezan okurken arada konuşmak, hilâf-ı evlâdır. Yani en güzel hâli terketmektir. Pek hoş karşılanmamıştır.

Ezan okurken müezzinin şehadet parmağını kulağının içine koyması müstehaptır.

Ezan okurken abdestli olmak sünnettir.

Müezzin, ezan okurken Kıble’ye döner. “Hayya ale’s-salâh” derken yüzünü sağa, “Hayya ale’l-felâh” derken de sola çevirir.

%d bloggers like this: