İmam Namazı Kusurlu, Cemaat Tam Kılarsa? (297. Hadis-i Şerif Dersi)

Ebû Hüreyre (r.a)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:

 “İmamlar sizin için namaz kılarlar; eğer isabet eder, eksiksiz kıldırırlarsa hem size hem de onlara sevabı vardır; şayet hata ederlerse, size sevap, onlara da ceza vardır.” (Buhârî, Ezân, 55. Bkz. Ahmed, II, 355, 537)

Şerh:

Bu hadiste bahsedilen imamlar, namaz kıldıran imamlar olduğu gibi, valiler ve idareciler mânâsına da gelir. Çünkü namaz kıldırmak asıl onların vazîfesidir.

İsabetin mânâsı, en kuvvetli görüşe göre, namazı eksiksiz kılmaktır. Bazıları ise isabetten kasıt, vakte isabet etmek, yânî namazı vaktinde kılmaktır, de­mişlerdir.

Devlet başkanları ve valiler namazı geç bıraktıklarında, namazı vaktinde evde kılmak, daha sonra da fitneye sebep olmamak için idarecilerle birlikte tekrar namaz kılarak onu da nafileye saymak tavsiye edilmiştir.

Hadîste bahsedilen hatâ, kasıtsız vâki olan eksiklik değildir. Çünkü bunun günahı yoktur. Buradaki hatânın mâ­nâsı; namazı eksik kıldırmak, vaktini geciktirmek, rükünlerini, şartlarını ve sünnetlerini hakkıyla yapmamaktır.

Bu hadîs-i şerîf, imâmın kusurundan dolayı cemaate bir şey terettüb etmeyece­ğine delîl olarak getirilmiştir. İmâmın bâzı işlerde hatâsı, doğru kılmakta olan cemaatin namazının sahîhliğine tesir etmez. Meselâ imâm abdestsiz veya cünüp olur, yâhud üzerinde göze görünmeyen bir pislik bulunursa cemaat namazı iade etmez. Hanefîler’e göre ise, imâm da cemaat da o namazı iade eder. Mâlik ile Şafiî ve Ahmed ibn-i Hanbel’in mezheblerine göre, cemaat yalnız muvafa­kat yönüyle imâma tâbidir. Yânî yalnız onun icra ettiği fiilleri ve hareketleri icra etmekle mükelleftir, imâmın namâzındaki sahihlik ve bozukluk ile alâka­dar olmaz. Hanefîler’e göre ise sıhhat ve fesad cihetinden de imâma tâbidir.

Hasan Basrî (r.a): “Bid’atçı imâmın arkasında namaz kıl, bid’atının günâhı kendi boynunadır” demiştir. (Buhârî, Ezân, 56)

İmam Zührî (r.a): “Çıkışı olma­yan bir zaruretten dolayı olmak müstesna, kadınlığa özenen kim­senin (muhannes) arkasında namaz kılınmasını doğru görmeyiz” demiştir. (Buhârî, Ezân, 56)

%d bloggers like this: