Nu’mân ibn-i Beşîr (r.a) şöyle der:
Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdular:
“Ya saflarınızı düzeltirsiniz, ya da Allah Teâlâ’nın yüzlerinizi ayrı ayrı taraflara çevireceği muhakkaktır!” (Buhârî, Ezân, 71)
***
Enes (r.a) şöyle buyurur:
“Kâmet getirildi. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bize doğru döndüler ve:
“Saflarınızı dosdoğru tutunuz ve birbirinize sımsıkı yapışıp aranızda boşluk bırakmayınız! Şüphesiz ki ben sizi arkamdan da görüyorum!” (Buhârî, Ezân, 72)
Şerh:
Safları dümdüz tutmaktan maksat, safa girenlerin bir hizada bulunması, safta aralık bulunuyorsa kapatılmasıdır. Saflar dolu, aralıksız ve boydan boya tam olmalıdır. Öndeki saf bu şekilde dolmadıkça ikinci safa, o da böyle dolmadıkça üçüncü safa durmak doğru değildir.
Yüzlerin ayrı ayrı taraflara çevrilmesi, kalplerin birbirine karşı dönük olması, yani Müslümanlar arasında kin ve düşmanlık peyda olması demektir. İşte namaz saflarının bozuk olmasına, kalplerin bozukluğu gibi şiddetli bir ceza veriliyor. Müslümanlar arasında amelen en büyük toplayıcı sebep namaz olduğundan, onların salâhları ve içtimaî nizamları, namazdaki salâh ve nizamı güzel muhafaza etmeye bağlı kılınmıştır.
Kâmet getirilirken ve kâmet bittikten sonra namaza durmadan evvel safları düzeltmek gerekir. Bu esnada imam cemaate doğru dönerek safları düzeltmelerini söyler. Safları düzeltmek ise vâciptir.