Başını Kerpice Koymuş

Bir öğle vakti işçiler işe dalmış Mescid-i Nebevî’yi genişletme çalışmalarına devam ediyorlardı. O esnâda küçük bir çocuk olan İbn-i Saîd el-Mahzûmî Mescid’e geldi. Bir kenarda başını tuğlaya koyarak uyuyan güzel yüzlü bir yaşlı gördü.

Küçük çocuk yaklaştı ve ihtiyarın güzelliğine hayran hayran bakmaya başladı. Yaşlı gözlerini açarak:

“–Yavrum, sen kimsin?” diye sordu.

Çocuk:

“–İbn-i Saîd ibn-i Yerbû’ el-Mahzûmî” dedi.

Yaşlı zât, yakında uyumakta olan bir hizmetçiye seslendi, lâkin hizmetçi onu duymadı. Bu sefer çocuğa:

“–Şunu çağırıver” dedi.

Çocuk da çağırdı. Yaşlı zât yanına gelen hizmetçiye bazı tâlimatlar verdi. Çocuğa da:

“–Biraz otur!” dedi.

Hizmetçi gidip bir takım elbise ve bin dirhem para ile geldi. İhtiyar, çocuğun eski elbiselerini çıkarıp ona takım elbiseyi giydirdi. Bin dirhemi de cebine koydu. Çocuk evlerine dönüp babasının yanına vardı. Babası:

“–Oğlum, bu iyiliği sana kim yaptı!” dedi.

Çocuk şöyle dedi:

“–Kim olduğunu bilmiyorum. Mescid’de uyuyordu. İhtiyar olmasına rağmen, ben ondan daha güzel bir insan görmedim.”

Bu cevap üzerine babası iyilik sahibinin kim olduğunu anladı ve:

“–O Mü’minlerin Emîri Osman ibn-i Affân’dır” dedi. (İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 213; Minşâvî, s. 41)

%d bloggers like this: