Ebû Bekir (r.a), hastalığı şiddetlenince Abdurrahman ibn-i Avf’ı çağırdı ve:
“–Ömer ibnü’l-Hattâb hakkında ne dersin?” diye sordu.
Abdurrahman (r.a):
“–Sen bana öyle bir şey soruyorsun ki, sen onu benden daha iyi bilirsin” diye cevap verdi.
Ebû Bekir (r.a):
“–Öyle de olsa sen yine cevap ver” dedi.
Abdurrahman (r.a):
“–Allah’a yemin ederim ki o, senin düşündüğünden daha fazîletlidir.” dedi.
Sonra Ebû Bekir (r.a), Osman ibn-i Affân’ı huzuruna çağırdı ve:
“–Ömer hakkında ne düşünüyorsun?” dedi.
Osman (r.a):
“–Sen Ömer’i hepimizden daha iyi tanıyorsun!” diye cevap verdi.
Ebû Bekir (r.a):
“–Ey Ebû Abdullah! Buna rağmen fikrini söyle!” dedi.
Osman (r.a):
“–Vallahi onun hakkında bildiğim, içinin dışından daha hayırlı olduğudur. İçimizde onun gibisi yoktur!” dedi.
Ebû Bekir (r.a), ashaptan diğer insanlarla da istişare etti ve Hz. Ömer’i kendisinden sonra hilâfete aday gösterdi, onun halîfe olmasını tavsiye etti. (İbn-i Sa’d, III, 199-200)