Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e Bağlılık

Mekkeli müşrikler, on sene için yapılan Hudeybiye sulhünü iki sene sonra bozmuşlardı. Sonra da yaptıkları ihânetin kendilerine pahalıya malolacağını anladılar ve anlaşmayı yenilemek için Ebû Süfyan’ı Medîne-i Münevvere’ye gönderdiler. Medîne’de Ebû Süfyan’a kimse yüz vermedi.

Kimseyle konuşamayan Ebû Süfyan, Hz. Osman’a gitti ve:

“–Şu cemaat içinde, bana akrabalık yönünden senden daha yakın bir kimse yoktur. Sen şu mütarekeyi uzat ve muahedeyi yenile! Çünkü arkadaşın (Muhammed) seni hiçbir zaman reddetmez. Vallahi, ben Muhammed’in ashabına yaptığı kadar çok ikram eden başka bir kişi görmedim!” dedi.

Osman (r.a), akrabasına şu cevâbı verdi:

“–Ben ancak Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in himâyesinde bulunan kimseyi himâye ederim!”[1]



[1] Bkz. Vâkıdî, II, 793; Beyhakî, Delâilü’n-nübüvve, V, 10; İbn Kesîr, el-Bidâye, IV, 282; Halebî, İnsânu’l-uyûn, III, 7; Zürkânî, Mevâhibü’l-ledünniye Şerhi, II, 293.

%d bloggers like this: