Gün Batmadan

Ebû Mes’ûd (r.a) şöyle anlatır:

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) ile beraber bir seferde idik. Askerin yiyeceği bitmiş ve herkes acıkmıştı. Öyle ki Allah Rasûlü’nün mübârek yüzünde üzüntü ve sıkıntı alâmetleri görülmeye başlamıştı. Münâfıkların yüzlerinde de ferah gözleniyordu.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bunu görünce:

“–Vallâhi, Gün batmadan Allah Teâlâ rızkınızı gönderecektir!” buyurdular.

Osman (r.a), Allah Rasûlü’nün sâdık lisânından sâdır olan bu va’din mutlaka yerine geleceğini bildiğinden hemen kalktı. Sırtlarında gıdâ maddeleri taşıyan on dört deveyi satın aldı. Bunların dokuz tanesini Peygamber (s.a.v) Efendimiz’e gönderdi. Rasûlullah (s.a.v) develeri görünce:

“–Bunlar nedir?” diye sordular.

“–Bunlar Osman (r.a) Siz’e hediye etti!” denildi.

Allah Rasûlü’nün mübârek yüzü aydınlandı. Sıkıntının yerini sürûr ve farahlık aldı. Münâfıkların yüzleri ise kararıp zillete dûçâr oldu.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) ellerini semâya doğru iyice kaldırıp:

“Yâ Rabbî! Osman’a şunu şunu bahşet! Yâ Rabbî! Osman’ı şöyle şöyle yap!” diye duâ ettiler.

Öyle ki daha önce hiç kimseye böyle duâ ettiklerini işitmedim. (Heysemî, IX, 96)

%d bloggers like this: