KİTÂBU’L-VUDÛ’ / ABDEST BÖLÜMÜ

Vudû’, abdest demektir. “Kitâb” da bölüm mânâsına kullanılıyor. Bu kısımda abdestle ilgili meseleler yer alıyor.

Cenâb-ı Hak temizliğin nasıl yapılacağını tafsilatlı bir şekilde şöyle tâlim buyuruyor:

“Ey o bütün îman edenler! Namaza kalkacağınız vakit yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınıza mesh edip her iki topuğa kadar ayaklarınızı yıkayın! Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın! Hasta yahut yolculuk hâlinde bulunursanız veya biriniz tuvaletten gelirse ya da kadınlara dokunmuşsanız (cinsî münasebette bulunmuşsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de niyet ederek yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin! Allah (c.c) size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez, fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz.” (el-Mâide, 6)

Bu âyet-i kerîmede abdest alma, gusül etme ve suyun yokluğunda veya suyu kullanmaya mânî hâllerde teyemmüm yapmanın esasları ve farzları takrir ve tespit edilmiştir. Bu üç çeşit temizlik Nisâ Sûresi’nin 43. âyetinde de beyân edilmiştir.

Âyet-i kerimenin son kısmından anladığımıza göre abdest ve guslün insana sağladığı pek çok nimetler ve faydalar vardır. Allah Teâlâ bunları emretmekle kullarını tertemiz kılmak ve onlara olan nimetlerini tamamlamak istemektedir.

Abdest, hadesten taharet yani îtibârî ve görülmeyen mânevî bir kirlilikten temiz­lik olduğu için, bununla, necasetten taharet için olan yıkamayı birbirine karış­tırmamak gerekir. Necasetten yani maddî pisliklerden taharette pislik iyice zâil oluncaya kadar yıkamak ve îcâbına göre ovmak veya silmek lâzımdır. Abdestte ise bu gibi temizliğe mânî olan kir ve pislikler daha evvel giderilmiş olacağından, görülmeyen hadesi gidermek için bir defa yıkamak kâfi olabilir; farzı bu kadardır. Çünkü “emir” tek­rar îcâb etmez. Fakat iki defa yıkamak daha iyidir ve üç defa tekrar etmek sünnettir.[1]

Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz, abdest almada farz olanın, âzâları (organları) birer defa yıkamak olduğunu beyân eylediler. Ancak kendisi âzâlarını (uzuvlarını) ikişer defa ve üçer defa da yıkadılar. Üçer defadan fazla yıkamadılar. Bu sebeple ilim ehli, abdest alırken suyu israf etmeyi ve Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in fiilinden öteye geçmeyi kerîh görmüşlerdir. Hattâ abdest âzâlarını üç defadan fazla yıkamanın men’ edildiğine (yasaklandığına) dâir icmâ vardır.

Abdestin, gus­lün ve teyemmümün hikmeti, maddî nezâfet (temizlik) ve mânevî tahârettir.


[1] Bkz. Elmalılı, Hak Dini, II, 1587.

%d bloggers like this: