Ebû Bekre (Nüfey b. Hâris (r.a) bir defasında koşa koşa) Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in (Mescid-i Şerîf’ine) varmıştı. Rasûlullah (s.a.v) o esnada rükûda idiler. O da safa kadar gidip içine girmeden hemen olduğu yerde rükûya varıverdi. Sonra bu keyfiyeti Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’e haber verdi. Allah Rasûlü (s.a.v) de:
“–Allah senin (ibadetlere ve hayra olan) hırsını arttırsın. Lâkin bir daha böyle yapma!” buyurdular. (Buhârî, Ezân, 114)
Şerh:
Burada bir daha yapılmaması emredilen şeyin ne olduğu hususunda ihtilaf edilmiştir: İmâm Şafiî’nin tefsîrine göre bu ifade, “safın gerisinde bir daha yalnızca rükûya varma” demektir. Bazıları “namaza koşa koşa, nefes nefese gelme”, diğer bazıları da “cemaate vaktinde yetiş, bir daha bu kadar geç kalma” manasını anlamışlardır.
“Bir daha yapma” nehyi, bu sayılan şeylerin hangisiyle alâkalı olursa olsun, Ebû Bekre’ye namazı yeniden kılması emredilmemiştir. Cumhura göre, bu fiiller namazı bozucu şeyler olmayıp, sakınılması gereken mekruhlardır.
Saf gerisinde tek başına imama uyan kimsenin namazına gelince, Ebû Bekre’nin bu rivayetteki fiiline kıyâsen böyle bir namazın sahih olduğu söylenmiştir. Ancak âlimler böyle yapan kimsenin günahkâr olacağını söylemişlerdir.