İmrân ibn-i Husayn (r.a) bir gün Basra’da Hz. Alî’nin ardında namaz kılmıştı. (Namazdan sonra râvî Mutarrif bin Abdullâh’a):
“–Vallâhi bu zât bize, Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’le kıldığımız (o güzelim) namazları hatırlattı” deyip (namazı tarif ederken) Rasûlullah (s.a.v)’in her kalkıp eğildikçe “Allâhu Ekber” dediklerini zikretmiştir. (Buhârî, Ezân, 115)
Şerh:
Başlıkta ifade edilen “Tekbirin rükûda tamamlanması”, kıyamdan rükûya geçerken tekbîri uzatıp, Allâhu Ekber’in “r”sını rükûda söylemek sûretiyle olur. Veya burada kasıt, tekbîrde bir uzatma yapmaksızın harflerini iyice belli etmektir. Veya namaz tekbirlerinin sayısını rükû tekbîriyle tamamlamaktır. (Kastallânî)
Buhârî’nin maksadı, hem rukûya varırken “Allâhu Ekber” demek, hem de tekbirin evvelindeki elif kıyâma, sonundaki “r” rukûya bitişik olacak şekilde tekbir almaktır.
Namazda İftitah tekbiri farzdır. Ondan sonraki İntikal tekbirlerinin vacip veya sünnet olduğunda ihtilaf edilmiştir. Hanefîler sünnet olduğunu söylemişlerdir.