Bedru’l-Mev’ıd Gazvesi

Uhud’da Ebû Süfyân, bir sene sonra Bedir’de buluşalım demiş, Müslümanlar da tamam demişlerdi.

Allah Rasûlü (s.a.v) 4. senenin Zi’l-Kâ’de ayında 1500 ashâbıyla Bedir’e çıktılar. Yanlarında 10 adet at vardı. Sancağı Hz. Ali (r.a) taşıyordu. Müslümanlar söz verdikleri üzere 8 gün Kureyş’i beklediler.

Ebû Süfyân da 2000 kişi ile yola çıkmıştı, yanlarında 500 adet de atları vardı. 40 km. mesâfedeki Merru’z-Zahrân’a vardıklarında, o senenin kıtlık yılı olduğunu bahane ederek geri döndüler.[1]

Bu hâdise Müslümanların kuvvetine kuvvet kattı ve çevre kabilelerin gözünde heybetlerini artırdı.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v), bedevîleri tedip için Necid ve Hicâz’ın muhtelif yönlerine seriyyeler göndermeye devam ettiler. Ebû Ubeyde bin Cerrâh (r.a) Necid’deki Tayy ve Esed kabilelerine gönderildi. Bedevîler dağlara kaçtılar ve savaş olmadı.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) 5. senenin Rabîu’l-Evvel ayında 1000 mücâhid ile Dûmetü’l-Cendel tarafına çıktılar. Müşriklerin orada toplandıkları haberi gelmişti. Ancak Müslümanların geldiğini haber alınca topluluk dağılıverdi. Müslümanlar günlerce oralarda kalıp muhtelif yönlere seriyyeler gönderdiler, herhangi bir mukâvemetle karşılaşmadan Medîne’ye döndüler. Yolda Uyeyne bin Hısn el-Fezârî ile anlaşma yapıldı.

Teşrî Târihinden Sayfalar

Hicrî 4. senede içki haram kılındı. (Belâzurî, Ensâbu’l-eşrâf, I, 272)

Hicrî 4. senenin Zi’l-Ka’de ayında Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz, Zeynep bint-i Cahş (r.a) vâlidemiz ile evlendiler. Düğün esnâsında Hicâb farz kılındı. (İbn-i Hacer, Fethu’l-Bârî, VIII, 462)

Bu evlilikle aynı zamanda “evlâtlık” anlayışının İslâm’da olmadığı ortaya konulmuş oldu.


[1] İbn-i Hişâm, III, 221; İbn-i Sa’d, II, 59; Vâkıdî, I, 384-389.

%d bloggers like this: