Sabah ve Yatsı Namazlarını Cemaatle Kılmanın Fazileti

Sabah ve Yatsı Namazlarını Cemaatle Kılmanın Fazîleti

٢٧- عن أبي هريرة: أن رسول الله صَلَى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قال: بَيْنَمَا رَجُلٌ يَمْشِي بِطَرِيقٍ، وَجَدَ غُصْنَ شَوْكٍ عَلَى الطَّرِيقِ فَأَخَّرَهُ، فَشَكَرَ اللهُ لَهُ فَغَفَرَ لَهُ. ثُمَّ قَالَ: اَلشُّهَدَاءُ خَمْسَةٌ: اَلْمَطْعُونُ والْمَبْطُونُ وَالْغَرِيقُ وَصَاحِبُ الْهَدْمِ وَالشَّهِيدُ فِي سَبِيلِ اللهِ. وَقَالَ: لَوْ يَعْلَمُ النَّاسُ مَا فِي النِّدَاءِ وَالصَّفِّ اْلأَوَّلِ ثُمَّ لَمْ يَجِدُوا إِلاَّ أَنْ يَسْتَهِمُوا لاَسْتَهَمُوا عَلَيْهِ. وَلَوْ يَعْلَمُونَ مَا فِي التَّهْجِيرِ لاَسْتَبَقُوا إِلَيْهِ، وَلَوْ يَعْلَمُونَ مَا فِي الْعَتَمَةِ وَالصُّبْحِ َلأَتَوْهُمَا وَلَوْ حَبْوًا.

27. Ebu Hüreyre -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdular:

“(Vaktiyle) biri yolda giderken güzergâhının üstünde bir diken dalı gördü. Onu alıp (yolun kenarına) attı. Allâh Teâlâ bu amelini kabul etti ve adamı affetti.

Şehidler beş kısımdır: Vebâdan ölen, karın ağrısına mübtelâ olarak ölen, suda boğulan, göçük altında kalıp ölen ve bir de Allâh yolunda şehid olan.

İnsanlar ezan okumakta ve ilk safta namaz kılmakta ne kadar sevap olduğunu bilseler de kur’a çekmekten başka çâre bulamasalardı, mutlaka böyle yaparlardı. Namaza erken gitmedeki fazîleti bilselerdi birbirleriyle yarış ederlerdi. Yatsı ile sabah cemaatlerindeki sevâbı bilselerdi emekleyerek de olsa giderlerdi.” (Buhârî, Ezân, 32)

 

٢٨- عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: مَنْ غَدَا إِلَى الْمَسْجِدِ وَرَاحَ أَعَدَّ اللهُ لَهُ نُزُلَهُ مِنْ الْجَنَّةِ كُلَّمَا غَدَا أَوْ رَاحَ.

28. Ebu Hüreyre -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:

“Her kim sabah akşam namaz için mescide giderse, her gittiğinde Allâh Teâlâ ona cennetteki konağını hazırlar.” (Buhârî, Ezân, 37; Müslim, Mesâcid, 285)

 

٢٩- عن عبدالرحمن بن أبي عَمْرَةَ. قَالَ: دَخَلَ عُثْمَانُ بْنُ عَفَّانَ الْمَسْجِدَ بَعْدَ صَلاَةِ الْمَغْرِبِ. فَقَعَدَ وَحْدَهُ. فَقَعَدْتُ إِلَيْهِ. فَقَالَ: يَا ابْنَ أَخِي! سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: مَنْ صَلَّى الْعِشَاءَ فِي جَمَاعَةٍ فَكَأَنَّمَا قَامَ نِصْفَ اللَّيْلِ. وَمَنْ صَلَّى الصُّبْحَ فِي جَمَاعَةٍ فَكَأَنَّمَا صَلَّى اللَّيْلَ كُلَّهُ.

29. Abdurrahman bin Ebî Amre anlatıyor:

Osman bin Affân -radıyallâhu anh- akşam namazından sonra Mescid’e girdi ve yalnız başına bir kenara oturdu. Ben de gidip yanına oturdum. Bana şöyle dedi:

“–Ey kardeşimin oğlu! Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-’i şöyle buyururken işitmiştim:

«Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, gecenin yarısını namazla geçirmiş gibidir. Sabah namazını cemaatle kılan kimse ise bütün gece namaz kılmış gibidir.» (Müslim, Mesâcid 260)

 

٣٠ -عن جُنْدَبٍ الْقَسْرِيَّ يَقُولُ: قال رسول الله صَلَى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ صَلَّى صَلاَةَ الصُّبْحِ فَهُوَ فِي ذِمَّةِ اللهِ. فَلاَ يَطْلُبَنَّكُمُ اللهُ مِنْ ذِمَّتِهِ بِشَيْءٍ. فَإِنَّهُ مَنْ يَطْلُبْهُ مِنْ ذِمَّتِهِ بِشَيْءٍ يُدْرِكْهُ. ثُمَّ يَكُبَّهُ عَلَى وَجْهِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ.

30. Cündeb bin Abdullâh -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdular:

“Sabah namazını (cemaatle) kılan kimse Allâh’ın himâyesindedir. Allâh, bizzat himâyesinde olan bir hususta sizi hesâba çekmesin. Allâh, himâyesindeki bir hususta hesâba çektiği kimseyi yakalayıp cezalandırır, sonra da onu yüzüstü cehenneme atar. ” (Müslim, Mesâcid 262; Tirmizî, Salât 51, Fiten 6; İbn Mâce, Fiten 6)

 

٣١- وعن أبي بكرة قال: قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ صَلَّى الصُّبْحَ فِي جَمَاعَةٍ فَهُوَ فِي ذِمَّةِ اللهِ، فَمَنْ أَخْفَرَ ذِمَّةَ اللهِ كَبَّهُ اللهُ فِي النَّارِ لِوَجْهِهِ.

31. Ebû Bekre -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:

“Kim sabah namazını cemaatle kılarsa o Allâh’ın koruması altına girer. Kim Allâh’ın zimmetini bozar, kabul etmezse Allâh onu yüz üstü cehenneme atar.” (Heysemî, Mecmau’z-zevâid,  II, 41)

٣٢- عَن بُرَيْدَةَ الأَسْلَمِيِّ عَن النَّبِيِّ صَلَى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: بَشِّرِ المَشَّائِينَ في الظُّلَمِ إِلى الْمَسَاجِد بِالنُّورِ التَّامِّ يَوْمَ القِيَامَةِ.

32. Büreyde el-Eslemî -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:

“Karanlıklarda câmilere yürüyen kimseleri, kıyâmet gününde tam bir nûr ile müjdele!” (Tirmizî, Salât, 51/223)

 

٣٣- عن أُبَيِّ بْنِ كَعْبٍ قال: صَلَّى بِنَا رسولُ الله صلى الله عليه وسلم يَوْماً الصّبْحَ فقال: أَشَاهِدُ فُلاَنٌ؟ قالُوا: لاَ. قال: أَشَاهِدٌ فُلاَنٌ؟ قالُوا: لاَ. قال: إِنّ هَاتَيْنِ الصّلاَتَيْنِ أَثْقَلُ الصّلَوَاتِ عَلَى الْمُنَافِقِينَ، وَلَوْ تَعْلَمُونَ مَا فِيهِمَا لأَتَيْتُمُوهُمَا وَلَوْ حَبْواً عَلَى الرُّكَبِ، وَإِنَّ الصَّفَّ اْلأَوّلَ عَلَى مِثْلِ صَفِّ الْمَلاَئِكَةِ وَلَوْ عَلِمْتُمْ مَا فَضِيلَتُهُ لاَبْتَدَرْتمُوهُ، وَإِنَّ صَلاَةَ الرَّجُلِ مَعَ الرَّجُلِ أَزْكَى مِنْ صَلاَتِهِ وَحْدَهُ، وَصَلاَتَهُ مَعَ الرّجُلَيْنِ أَزْْكَى مِنْ صَلاَتِهِ مَعَ الرّجُلِ، وَمَا كَثُرَ فَهُوَ أَحَبُّ إِلَى الله عَزَّ وَجَلَّ.

33. Übey bin Ka’b -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- birgün bize sabah namazını kıldırdı ve:

“–Filan kimse burada mı?” buyurdu.

“–Hayır!” dediler.

“–Filan burada mı?” buyurdu. Yine:

“–Hayır!” dediler.

Bunun üzerine şöyle buyurdu:

“–İşte bu iki namaz, münafıklara en ağır gelen namazdır.  Bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilseydiniz, diz üstü emekleyerek de olsa cemaate gelirdiniz. Birinci saf meleklerin safı gibidir. Ondaki fazîleti bilseydiniz ona ulaşmak için yarışırdınız. Bir kimsenin başka bir kimseyle kıldığı namaz tek başına kıldığı namazdan daha fazîletlidir. İki kişi ile kıldığı namaz ise bir kişi ile kıldığı namazından daha üstündür. Beraber kılanların sayısı ne kadar çok olursa, kılınan namaz, Allâh katında o kadar sevimli olur.”  (Ebû Dâvûd, Salât, 47/554)

 

٣٤- عَن عمر بن اْلخطَّاب، عَن النَّبِي صَلَى اللهُ عَلَيْهِ و سَلَّم أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ: مَنْ صَلَّى فِي مَسْجِدٍ جَمَاعَةً أَرْبَعِينَ لَيْلَةً، لاَ تَفُوتُهُ الرَّكْعَةُ اْلأُولَى مِنْ صَلاَةِ الْعِشَاءِ، كَتَبَ اللهُ لَهُ بِهَا عِتْقاً مِنَ النَّارِ.

34. Ömer bin Hattab -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:

“Kim kırk gece yatsının ilk rekâtını câmide cemaatle kılarsa Allâh Teâlâ bu vesileyle onu cehennemden âzâd eder.” (İbn-i Mâce, Mesâcid, 18)

%d bloggers like this: