Sevban -radıyallâhu anh- anlatıyor:
“Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurdular:
“–Yabancı kavimlerin, yiyicilerin birbirlerini sofralarına dâvet ettiği gibi birbirlerini sizin üzerinize çullanmaya çağıracakları zaman yakındır.”
Orada bulunanlardan biri:
“–O gün sayıca azlığımızdan dolayı mı bu durum başımıza gelecek?” diye sordu. Allah Rasûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem-
“–Hayır, bilakis o gün siz çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan kimseler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!” buyurdular.
“–Zaaf da nedir ey Allah’ın Rasûlü?” diye soruldu. Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“–Dünya sevgisi ve ölümden hoşlanmama duygusudur!” buyurdular.” (Ebu Davud, Melahim 5/4297; Ahmet, V, 278)
Hadisten anladığımıza göre, İslam düşmanları, müslümanları yok edip kuvvetlerini kırmak için birbirlerini birleşmeye davet edeceklerdir. Bu davet, sofrasına adam davet eden bir sofra sahibi rahatlığı içerisinde olacaktır. Yani nasıl ki onlar için kendi sofralarına oturup yemek zor olmayan bir işse, kafirlerin İslâm’a karşı birlik çağrısında bulunup müslümanların zenginliklerini yemeleri de engellenemez bir kolaylık taşıyacakcaktır. Kafirler İslâm dünyasını önlerine konmuş bir sofraya benzetecekler ve bu cazip sofrayı paylaşmak için birbirlerini davet edeceklerdir. Onları böyle bir işi yapmaya cüretlendiren şey müslümanların azlığı değil aksine onların takva bakımından güçsüzlüğü ve dünyaya aşırı düşkünlükleri olacaktır. Çünkü ölümden korkan ve dünyaya fazlaca düşkün olanlar, fedakarlıklara katlanamazlar. Canları ve mallan ile katılmaları gereken cihâdı ihmal ederler. Böylece eskiden olduğu gibi düşmanlara karşı heybetli değildirler ve artık düşmanlar onlardan korkmaz ve çekinmezler.