1. Hadesten Temizlik

“Hades”ten temizlik gözle görülmeyen ancak bedende hükmen var olduğuna inanılan pisliklerden kurtulmaktır. Bu temizlik, duruma göre abdest veya gusül ile gerçekleştirilir. Bu çeşit temizlik, maddî kirleri gidermek ve beden sağlığını korumak gibi bir çok faydayı ihtivâ etmekle birlikte, kendisi de başlı başına bir ibâdet olup diğer ibâdetlere hazırlık hükmündedir. Allâh Teâlâ hangi durumlarda Müslümanların abdest veya boy abdesti almaları gerektiğini şöyle beyân etmiştir:

“Ey Îmân edenler! Namaz kılacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshederek topuklara kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz gusül abdesti alın. Hasta olduğunuz veya yolculukta bulunduğunuz bir zamanda abdest bozar veya kadınlara yaklaşır da su bulamazsanız, tertemiz bir toprakla teyemmüm edin, ondan yüzlerinize ve ellerinize sürün. Allâh size zorluk çıkarmak istemiyor, lâkin sizi temizlemek ve size olan ni’metini tamamlamak istiyor. Umulur ki şükredersiniz.” (el-Mâide 5/6)

Görüldüğü gibi âyet-i kerîmede namaza kalkıldığında abdest almaktan, gerektiğinde gusletmekten, ayrıca su bulunmadığı takdirde teyemmüm edilmesinin zarûri olduğundan bahsedilmektedir. Resûl-i Ekrem Efendimiz de Allâh’ın, abdestsiz hiçbir namazı kabul etmeyeceğini beyan buyurmuştur. (Müslim, Tahâret, 1)

Bu gibi husûslar, her Müslümanın öğrenmesi gereken temel meselelerdir. İşte Allâh Teâlâ âyetin sonunda bunları bir külfet, bir zahmet olsun diye emretmediğini, fakat inananları temizlemek, maddî mânevî pisliklerden ve günahlardan arındırmak için farz kıldığını beyân etmektedir. Esasen her insan tarafından zorunlu olarak yerine getirilmesi gereken temizlik, İslâm tarafından ibâdet hüviyetine büründürülmüştür. Böylece insanın, temizlik yaparken aynı zamanda bir ibadet neşvesi hissetmesi sağlanmıştır.

%d bloggers like this: