a. Namazın Beş Vakit Olmasındaki Hikmetler

Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurur:

“…Namaz mü’minler üzerine vakitleri belli bir farzdır.” (Nisâ, 103)

Farz olan beş vakit namazın her biri ayrı ayrı kıymet ve ehemmiyeti hâizdir. Günün belli vakitlerine dağılışı da, insan için hem rûhî hem de bededî bakımdan bin bir fâide ve hikmet ihtivâ eder.

İslâm, yeryüzünün tek hâkiminin Allah olduğunu zihinlere yerleştirmek, insanın bunu her zaman hissetmesini sağlamak maksadıyla, günde beş vakit namazı emretmiştir. Namaz, günün belli vakitlerinde tekrarlandığı için nefisler üzerinde daha tesirli, arzu ve hevesleri daha çok dizginleyici, her hususta doğruluğa ve istikâmete daha çok teşvik edicidir. Bu sayede insan, her hâl u kârda dâima Allah’ı hatırda tutma hasletini kazanır.

Güne başlarken, işten yorulunca, gün biterken ve istirahate çekilirken dâimâ Allah’ı hatırlamak ve onun her vakitte ayrı ayrı tecellî eden nimetlerine şükredebilmek için yapılması gereken en güzel ibadet namazdır.

Bu namazlar, günde beş vakit Yaratıcımız’a karşı teslimiyet ve şükrân duygularımızı ifade edebilmek için birkaç dakikalığına her türlü dünyevî kaygıdan uzaklaşmamızı sağlar. Böylece, gün içinde zaman zaman bizi şahsî meşguliyetlerimizin monotonluğundan kurtarıp birkaç dakikalığına rahatlatır.

Bir günün beşe bölünüp bu vakitlerin belli aralıklarla ilan edilmesi, aynı zamanda insanı dakik, dikkatli ve disiplinli olmaya zorlayan güzel bir zaman ayarlamasıdır. Bir müslümanın günlük, haftalık, aylık, senelik ve ömürlük olmak üzere beş türlü zaman ayarlaması vardır. Namaz mü’mine günlük, Cuma haftalık, oruç aylık, zekât yıllık, hac da ömürlük zaman planlamasını öğretir. Bu sûretle insan dikkatli ve disiplinli bir çalışma hayatına girer. İnsan ömrü çok kıymetlidir. Vakit ile nakit kazanılır ancak nakitle vakit kazanılmaz. Şafaktan yatsıya kadar belli zamanları kollayan ve bu zamanlardaki işleri görmeye hazırlanan bir kişi şüphesiz ki pısırık ve uyuşuk değil, faal ve cevval olacaktır. Asr sûresinde zamana yemin edilerek insanların umûmiyetle bu hususta hüsrana uğradığının ifade edilmesi, bu bakımdan son derece mânidardır.[1]

Diğer taraftan, günlük beş vakit namaz, insanlar için oldukça az ve yerine getirilmesi çok kolay bir vazifedir. Yirmi dört saat içinde insanın dünyevî işlerini bırakıp Allah’ın huzûruna çıkacağı zaman bir saat bile değildir. Ancak bu sayede kazanacağı faydalar pek çoktur.



[1] Prof. Dr. Süleyman Uludağ, İslâm’da Emir ve Yasakların Hikmeti, s. 78-79.

%d bloggers like this: