Cenâb-ı Hak bazı peygamberlere “suhuf: sahifeler” vermiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de peygamberlere verilen “Suhuf-i Ûlâ: ilk sahifeler”den bahsedilir.[1] Ayrıca Hz. İbrahim’e verilen sahifelerden[2] ve onun neslinden gelen İshak, Yakup, Süleyman, Yûsuf, Zekeriya, Yahyâ -aleyhimüsselâm- gibi peygamberlere verilen kitaplardan söz edilir ki bu da suhuf şeklindeki küçük kitapların varlığını teyid etmektedir.[3]
Bir rivâyette Hz. Şit’e elli, Hz. İdris’e otuz, Hz. İbrahim’e on ve Hz. Musa’ya Tevrat’tan evvel on sahife verildiği haber verilir.[4]
Suhuf’lardan bize kadar ulaşan olmamıştır. Ancak Kur’ân-ı Kerim’deki bazı bilgi ve esasların Suhuf’larda da zikredildiği haber verilmektedir.[5]
Kitap olarak Hz. Musa’ya Tevrat, Hz. Dâvud’a Zebûr, Hz. İsa’ya İncil ve Hz. Muhammed’e Kur’ân-ı Kerîm indirilmiştir.
Görüldüğü gibi her din mutlaka bir mukaddes kitaba dayanmaktadır. Ancak ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’e verilen sahîfelerle Tevrat, İncil ve Kur’ân öz îtibariyle birbirinden farklı değildir. Allah, içinde hidâyet ve nûr bulunan Tevrat’ı indirmiş, Meryem oğlu İsa u Tevrat’ı tasdik ederek gelmiş, ayrıca bir nur, yol gösterici ve müttakîlere öğüt olarak İncil’i getirmiştir. Hz. Muhammed r de kendinden evvelkileri tasdik eden Kur’ân’ı tebliğ etmiştir.[6] Kur’ân-ı Kerim, başlangıçtan kendi zamanına kadar geçen süre zarfındaki vahye ait geleneğin bütününe mirasçı olmuş bir kitaptır.[7]
[1] Tâhâ, 133; A‘lâ, 18.
[2] Necm, 37; A‘lâ, 19; Ahmed, IV, 107; Beyhakî, Şuab, II, 414; Heysemî, I, 197.
[3] Nisâ, 54; En‘âm, 89; Hadîd, 26.
[4] İbn-i Kesîr, Tefsîr, [Nisâ, 163].
[5] Necm, 36-56; A‘lâ, 18; Hâkim, II, 258/2930; Heysemî, VII, 137.
[6] Âl-i İmrân, 3; Mâide, 44, 46, 48.
[7] Prof. Dr. Ömer Faruk Harman, “İslam” mad., DİA, XXIII, 4.