İdrardan Korunmamak Büyük Günahtır (111. Hadis-i Şerif Dersi)

 İdrardan Korunmamak Büyük Günahtır

Abdullah bin Abbâs (r.a) şöyle buyurmuştur:

“(Bir defâsında) Nebiyy-i Mükerrem Efendimiz (s.a.v) Medîne veya Mekke bahçelerinden birinin yanından geçiyorlardı. Kabirlerinde azab gören iki insanın sesini duydular. Nebiyy-i Ekrem (s.a.v):

«‒Bunlar azab görüyorlar. Hem de azab görmeleri (zâhiren) büyük bir şey için değildir.» buyurduktan sonra (yine devâm ederek):

«‒Evet (günâhları büyüktür) biri, bevlinden istibrâ etmez yâni sakınmazdı, diğeri de kovuculuk ederdi.» buyurdular.

Ondan sonra yaprakları soyulmuş tâze bir hurma dalı istediler. Dalı iki parça edip her birinin kabri üzerine birer parça diktiler. Ashâb-ı kirâm:

«‒Yâ Rasûlâllâh, bunu niçin yaptınız!» diye sordular.

Efendimiz (s.a.v):

«‒Bunlar tâze kaldıkca belki (azapları) hafifler.» cevâbını verdiler. (Buhârî, Vudû’, 55)

Şerh:

Bu günahların zâhiren büyük bir şey olmaması, birkaç damla bevlden sakınılmaması veya dile kolay gelen birkaç söz sarfedilmesi îtibâriyledir. Yoksa hadd-i zâtında her ikisinin, hele nemîmenin, söz taşımanın günâh olması dolayısıyla büyük olması lâzım geleceğine işâret buyurmak istemişlerdir.

Cenâb-ı Hak iftirâcılar hakkında şöyle buyurur:

“Siz onu basit ve önemsiz bir şey sanıyordunuz, hâlbuki o, Allah yanında büyük bir vebaldir.” (en-Nûr, 15)

 

İdrarı Yıkamak

Enes bin Mâlik (r.a) şöyle buyurmuştur:

“Rasûlâllâh Efendimiz (s.a.v) kazâ-yı hâceti için dışarıya çıktığında kendisine su götürürdüm. O da onunla yıkanırdı.” (Buhârî, Vudû’, 56)

 

%d bloggers like this: