Sünnet-i Seniyye’ye İttiba

SÜNNET-İ SENİYYE’YE İTTİBA NE KADAR MÜHİM

Büyük sahâbî Abdullah bin Mes’ûd -radıyallâhu anh- asr-ı saâdetteki cemâat heyecânını ne güzel ifâde eder:

“Yarın Allâh’a Müslüman olarak kavuşmak isteyen kişi, şu namazları ezân okunan yerde kılmaya devam etsin. Şüphesiz ki Allâh, sizin Peygamberiniz’e hidâyet yollarını açıklamış ve emretmiştir. Bu namazları cemaatle kılmak da hidâyet yollarındandır. Şâyet siz de cemâati terkedip namazı evinde kılan şu adam gibi yapacak olursanız, Peygamberiniz’in sünnetini terketmiş olursunuz. Peygamberiniz’in sünnetini terk ederseniz, sapıklığa düşmüş olursunuz. Bir kişi güzelce ve tam olarak abdest alır, sonra şu câmilerden birine yönelirse, Allah Teâlâ attığı her adım karşılığında ona bir hasene yazar, mânevî mertebesini bir derece yükseltir ve bir günahını siler. Vallâhi ben, nifâkı bilinen bir münafıktan başka namazdan geri kalanımız olduğunu görmemişimdir. Allâh’a yemin ederim ki biri hastalanırsa, iki kişi tarafından tutularak onların arasında namaza getirilir ve bunların iki taraflı desteğiyle safta durdurulurdu.” (Müslim, Mesâcid, 257)

%d bloggers like this: