Cemaatle Namaz Rasulullah’ın Sünnetindendir

Cemaatle Namaz Rasûlullâh’ın Sünnetindendir

٣٨- عن مَالِكٌ: أَتَيْنَا إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَنَحْنُ شَبَبَةٌ مُتَقَارِبُونَ فَأَقَمْنَا عِنْدَهُ عِشْرِينَ يَوْمًا وَلَيْلَةً وَكَانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَحِيمًا رَفِيقًا، فَلَمَّا ظَنَّ أَنَّا قَدْ اشْتَهَيْنَا أَهْلَنَا أَوْ قَدْ اشْتَقْنَا، سَأَلَنَا عَمَّنْ تَرَكْنَا بَعْدَنَا فَأَخْبَرْنَاهُ قَالَ ارْجِعُوا إِلَى أَهْلِيكُمْ فَأَقِيمُوا فِيهِمْ وَعَلِّمُوهُمْ وَمُرُوهُمْ -وَذَكَرَ أَشْيَاءَ أَحْفَظُهَا أَوْ لاَ أَحْفَظُهَا- وَصَلُّوا كَمَا رَأَيْتُمُونِي أُصَلِّي فَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُمْ.

38. Mâlik bin Huveyris şöyle demiştir:

“Yaşça akran beş on gençle Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in yanına geldik. Yirmi gün kaldık. Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- pek merhametli ve şefkatli idi. Âilemizi özlediğimizi anlayınca geride kimleri bıraktığımızı sordu. Biz de haber verdik. Bunun üzerine şöyle buyurdular:

«–Ehlinizin yanına dönünüz. İçlerinde bulununuz. Onlara gerekli şeyleri öğretiniz, onlara şunları emrediniz:” dedi ve birçok şeyler söyledi ki şimdi onların bir kısmını hatırlıyorum, bir kısmını da hatırlamıyorum. Sonra şöyle buyurdu:

«–Beni nasıl namaz kılar gördünüzse öylece namaz kılınız. Namaz vakti geldiğinde içinizden biri ezan okusun. En yaşlınız da imam olsun.»  (Buhârî, Ezân, 18)

 

٣٩- عن جعفر بن عَمْرِو بْنِ أُمَيَّةَ: أَنَّ أَبَاهُ قَالَ: رَأَيْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَأْكُلُ ذِرَاعًا يَحْتَزُّ مِنْهَا، فَدُعِيَ إِلَى الصَّلاَةِ فَقَامَ فَطَرَحَ السِّكِّينَ فَصَلَّى وَلَمْ يَتَوَضَّأْ.

39. Cafer bin Amr babasının şöyle dediğini rivâyet etmiştir:

“Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-’i (koyunun) ön kolundan kesip yerken gördüm. O anda namaza çağrıldı. Hemen ayağa kalktı, elindeki bıçağı bir tarafa bıraktı ve yeniden abdest almadan namaza durdu.” (Buhârî, Ezân, 43)

 

٤٠- عن الأَسْوَدِ قَالَ: سَأَلْتُ عَائِشَةَ: مَا كَانَ النَّبِيُّ صَلَى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَصْنَعُ فِي بَيْتِهِ؟ قَالَتْ: كَانَ يَكُونُ فِي مِهْنَةِ أَهْلِهِ، تَعْنِي فِي خِدْمَةِ أَهْلِهِ، فَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ خَرَجَ إِلَى الصَّلاَةِ.

40. Esved bin Yezîd şöyle dedi: Hz. Âişe -radıyallâhu anhâ-’ya:

“–Peygamber -sallallâhu aleyhi ve selem- evinde ne yapardı?” diye sordum.

O da şu cevabı verdi:

“–Âilesinin hizmetinde bulunurdu. Namaz vakti gelince de namaza çıkardı.” (Buhârî, Ezân, 44; Nefekât, 8; Edeb, 40)