Cemaatle Namaz Kişinin Müslüman Olduğunun Alametlerindendir

Cemaatle Namaz Kişinin Müslüman Olduğunun Alâmetlerindendir

٣٦- عَنْ يَزِيدَ بنِ عَامِرٍ قال: جِئْتُ وَالنَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الصّلاَةِ، فَجَلَسْتُ وَلَمْ أَدْخُلْ مَعَهُمْ فِي الصَّلاَةِ. قال: فانْصَرَفَ عَلَيْنَا رسولُ الله صلى الله عليه وسلم فَرَأَى يَزِيدَ جَالِساً فقال: أَلَمْ تَسْلِمْ يَا يَزِيد؟ قال: بَلَى يَا رَسُولَ الله قَدْ أَسْلَمْتُ. قال: فَمَا مَنَعَكَ أَنْ تَدْخُلَ مَعَ النَّاسِ فِي صَلاَتِهِمْ؟ قال: إِنّي كُنْتُ قَدْ صَلَّيْتُ فِي مَنْزِلِي وَأَنَا أَحْسَبُ أَنْ قَدْ صَلَّيْتُمْ، فقال: إِذَا جِئْتَ إِلَى الصّلاَةِ فَوَجَدْتَ النّاسَ فَصَلِّ مَعَهُمْ، وَإِنْ كُنْتَ قَدْ صَلَّيْتَ تَكُنْ لَكَ نَافِلَةً وَهَذِهِ مَكْتُوبَةٌ.

36. Yezîd bin Âmir -radıyallâhu anh- anlatıyor:

“Allâh Rasûlü namaz kılarken yanına varmıştım. Oturdum ve cemaate iştirâk etmedim. Efendimiz namazdan sonra bize doğru dönünce, kenarda oturduğumu gördü:

«–Ey Yezîd, sen müslüman olmadın mı?» buyurdu.

Ben:

«–Evet yâ Rasûlallâh, müslüman oldum!” dedim.

Allâh Rasûlü:

«–Öyle ise cemaate katılmaktan seni alıkoyan nedir?» buyurdu.

«–Sizin namazı kılmış olduğunuzu zannederek evimde kılmıştım.» dedim.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:

«–Şâyet namaza gelir de insanları namazda bulursan, onlarla birlikte kıl. Eğer daha önceden namazını kılmış isen, bu senin için nâfile olur. Evde kıldığın da farz yerine geçer.» buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Salât, 56/577)

 

٣٧- عن جَابِر بن يَزِيدَ بنِ الأَسْوَدِ العَامِرِيُّ عَن أَبِيهِ قَالَ: شَهِدْتُ مَعَ النَّبِيِّ صَلَى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَجَّتَهُ، فَصَلَّيتُ مَعَهُ صَلاةَ الصُّبحِ في مَسجِدِ الخَيْفِ، قَالَ: فَلمَّا قَضَى صَلاتَهُ وَانحَرَفَ إِذَا هُوَ بِرَجُلَيْنِ في أُخْرَى القَوْمِ لَمْ يُصَلِّيَا مَعَهُ، فَقَالَ: عَلَيَّ بِهِمَا، فَجِيءَ بِهِمَا تَرْعَدُ فَرَائِصُهُمَا، فَقَالَ: مَا مَنَعَكُمَا أَنْ تُصَلِّيَا مَعَنَا؟ فَقَالاَ: يَا رَسُولَ اللهِ، إِنَّا كُنَّا قَدْ صَلَّيْنَا في رِحَالِنا، قَالَ: فَلاَ تَفْعَلاَ. إِذَا صَلَّيْتُمَا في رِحَالِكُمَا ثُمَّ أَتَيْتُمَا مَسْجِدَ جَمَاعَةٍ فَصَلِّيَا مَعَهُمْ، فَإِنَّهَا لَكُمَا نَافِلَةٌ.

37. Câbir bin Yezid babasından şöyle rivâyet etmiştir:

“Haccı esnâsında Rasûlullâh Efendimiz’in yanında bulundum ve onunla birlikte Hayf mescidinde sabah namazını kıldım. Namazı bitirip döndüğünde arka tarafta cemaatle birlikte namaz kılmayan iki kişi gördü.

«–Onları bana getirin!» buyurdu. Getirdiler, (Rasûlullâh’ın heybetinden) ayakları ve elleri titriyordu. Efendimiz:

«–Bizimle birlikte namaz kılmanıza mânî olan şey nedir?» buyurdu.

«–Yâ Rasûlallâh! Biz evimizde kılmıştık!» dediler.

Bunun üzerine Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

«–Böyle yapmayın. Evinizde kılmış olsanız bile cemaatin olduğu bir câmiye geldiğinizde, onlarla birlikte namaz kılın. Çünkü o sizin için nâfile olur.» buyurdular.” (Tirmizî, Salât, 49/219)