EBÛ BEKİR İLE BİRLİKTE BİZE UĞRADI

Ashâb-ı kirâmdan Sa’d ed-Delîl (r.a) şöyle anlatır:

Hicret yolculuğunda Allah Rasûlü (s.a.v), Hz. Ebû Bekir ile birlikte bize uğradı. O sırada Ebû Bekir’in bir kızı yanımızda sütannede idi. Rasûlullah Efendimiz kısa yoldan Medîne’ye varmak istiyordu. Kendisine:

“–Burası Rekûbe geçidinin Gâir yoludur. Burada Eslem kabilesinden Mühân isminde iki hırsız vardır. İstersen onların üzerine biz varalım” dedik.

Rasûlullah (s.a.v):

“–Sen bizi onların yanına götür.” buyurdu. Bunun üzerine yola koyulduk. Rekûbe’yi çıkıp yokuşun başına vardığımızda, o iki hırsızdan biri arkadaşına:

“−Bu zât Yemenlidir[1], diyordu. Peygamber Efendimiz onları yanına çağırıp İslâm’ı anlattı ve müslüman olmalarını istedi. Onlar da müslüman oldular. İsimlerini sordu:

“–Biz Mühânân (iki hakîr görülen kişiyiz)” dediler.

Rasûlullah (s.a.v):

“–Bilakis siz Mükremân (iki şerefli kimsesiniz)” buyurdu ve müjdeci olarak önden Medîne’ye gitmelerini emretti. (Ahmed, IV, 74)



[1] Burada Allah Rasûlü (s.a.v)’in Mekkeli olduğu kastedilmiştir. Çünkü Mekke Tihâme bölgesinde, Tihâme de Yemen sınırları içinde sayılmıştır. (İbn-i Esîr, en-Nihâye, V, 300)