Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in vefat haberi duyulduğunda bazı yerlerden nifak dalgaları yükseldi. Kinde ve Hadramevt’te bazı kadınlar yılan misâli dillerini oynatarak sevinç gösterileri yaptılar, ellerine kına yakıp sokaklarda def çaldılar.
Gayret-i dîniye sahibi bir müslüman Hz. Ebû Bekir’e mektup yazarak durumu haber verdi. Bulutların üzerinden parlayan şimşek gibi gelerek o kendini bilmezlerin ellerini kesmesini istedi.
Mektup yıldırım gibi Medîne-i Münevvere’ye geldi. Sakin ve mütevazı Ebû Bekir, büyük bir dehşetle infilak eden volkana dönmüştü.
Hemen o bölgedeki vâlisine haber göndererek Allah ve Rasûlü’nün öcünü almasını emretti. O kadınlar derhal toplatıldı ve def vuran elleri kesildi. (İbn Kuteybe ed-Dineverî, Uyûnu’l-ahbâr, s. III, 116; Minşâvî, Ebû Bekir es-Sıddîk, s. 30-31. Krş. Süyûtî, Târîhu’l-Hulefâ, s. 97)