AYAKLARIM ALLAH YOLUNDA TOZLANSIN

Rasûlullah r, vefatından önce Medine ve civarındakilerden bir ordu kurmuş ve kumandanlığına da Üsâme bin Zeyd t’i getirmişti. Üsâme t o sırada yirmi yaşındaydı. Hazret-i Ömer t de bu orduda bulunuyordu. Ordu henüz hendeği geçmemişti ki Allah Rasûlü r vefat etti. Ashâb-ı kiram, bazı karışıklıkların çıkmasından korkarak bu ordunun Medine’de bırakılmasını istediler. Ancak Ebû Bekir t ne pahasına olursa olsun Allah Rasûlü’nün hazırladığı ve göndermek istediği bir orduyu mutlakâ sefere çıkaracağını ve O’nun tâyin ettiği kumandanı aslâ değiştirmeyeceğini beyân etti.

Ebû Bekir t Medine’den çıkıp ordunun yanına gitti. Onları yola çıkardı ve bir müddet yanlarında yürüyerek uğurladı. Hazret-i Ebû Bekir t yaya yürüyor, genç kumandan Üsâme ise at sırtında gidiyordu. Abdurrahman bin Avf da Hazret-i Ebû Bekir’in bineğini çekiyordu. Bu durumdan rahatsız olan Üsâme t:

“–Ey Rasûlullah’ın Halifesi! Yâ siz de binin ya ben de ineyim!” dedi.

Bunun üzerine Hazret-i Ebû Bekir t şunları söyledi:

“–Vallahi ne sen ineceksin, ne de ben bineceğim. Şu ayaklarımı bir müddet Allah yolunda tozlandırsam ne zararım olur? Çünkü Allah Teâlâ, kendi yolunda cihâda çıkan gâzinin her adımına yediyüz sevap yazar, onu yediyüz derece yükseltir ve yediyüz hatasını da siler.”

Sonra Sıddîk t, genç kumandanı Üsâme’den Hazret-i Ömer t’e müsâade ederek Medîne’de kendisine yardımcı bırakmasını ricâ etti. Üsâme t de ona izin verdi. (Taberî, Târîh, III, 226; İbn-i Kesîr, el-Bidâye, VI, 297-298; Ali el-Müttakî, X, 578-579/30268)