“«İclâlü’l-Kur’ân, Euzübillahimineşşeytanirracim ve miftâhu’l-Kur’ân Bismillahirrahmanirrahim» buyrulduğu İbn Abbas radıyallahu anhümâdan mervidir diye Cevâhiru’t-Tefsîr’de mestûrdur. Yani evvelâ istiaze ve tathir-i kalble Kur’ân-ı azimüşşânı iclâl ba’dehu miftâh-ı hazâin-i Kur’ân olan besmeleye iştiğâldir. Ekâbirden biri buyurmuştur ki vazife-i edeb ve tarîka-i hürmet ânı iktizâ eder ki ol istiaze süpürgesiyle meydan-ı kalbi vesâvis-i nefs-ü şeytandan tathir eylemelü ki tâ Cemâl-i Sultan-ı bismillah manzara-i dilde çehrenümâ ola. Buna misâl Lâilâhe illallah kelime-i tayyibesidir ki âyine-i sineden saykal-ı lâ ile jeng-i mâsivâ mahv ve envâr-ı Cemâlullah bâkî kalır. Binaenaleyh «Fe izâ gara’te’l-Kur’âne feste’iz bi’llahi mine’ş-şeytani’r-racîm»[1] âyet-i kerimesine ittibâen Hüseyin Kâşifî rahimehullah tefsîrinde “Euzübillahimineşşeytânirracim”[2] diye isti’âze ile bed’ eylemiştir. Cennetten sürülmüş şeytânın şerr u vesvesesinden Allah azimüş-şân’a sığınırım. Tefsîr-i Yenâbî’de emiru’l-mü’minin Ali kerremallahu vecheh hazretlerinden istiaze ma’nâsını bu vechile nakl eder ki insandan kavî olan şeytan şerrinden ondan akvâ olan Allah azimüşşân celle celâluhu ve amme nevâlühü hazretlerine sığınırım buyurmuşlar.”[3]