İlimde Hayâ

Ümmü Seleme (r.a) şöyle buyurur:

“Ümmü Süleym (r.a), Nebiyy-i Muhterem (s.a.v) Efendimiz’in yanına gelip:

«‒Yâ Rasûlallâh, Allâh Teâlâ hakkı beyân etmekten hayâ etmez. Bir kadın ihtilâm olursa gusletmesi îcâb eder mi?» diye sordu.

Nebiyy-i Ekrem (s.a.v):

«‒Suyu gördüğünde evet!»cevabını verdiler.

Ümmü Seleme (hicâbından) yüzünü örterek:

«‒Yâ Rasûlallâh, kadın da ihtilâm olur mu?» dedi.

Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v):

«‒Evet, Allâh cezânı kaldırsın, (böyle olmasa) çocuğu kendisine nasıl benzeyebilir?» buyurdular.”(Buhârî, İlim, 50)

Şerh:

Hayâ îmandandır, ancak ilim öğrenmeye ve sual sormaya mânî olmamalıdır. Yerine göre hayâ sâhibi olmaya, yerine göre de hayâyı ilme mânî kılmamaya dikkat etmelidir.

Mücâhid (r.a) şöyle buyurur:

“Yersiz hayâ sahibi ve kibirli kimse ilim öğrenemez.”(Buhârî, İlim, 50)

Hz. Âişe (r.a) vâlidemiz şöyle buyurmuştur:

“Ensâr kadınları ne iyi kadınlardır! Hayâları onları dinde fakîh olmaktan menetmemiştir.”(Buhârî, İlim, 50)