Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz mübarek isimlerinden bir kısmı şunlardır:
Muhammed, Ahmed, Hâşir (insanların, ardı sıra haşredildiği zât), Âkıb (kendisinden sonra peygamber olmayan zât), Mukaffî (son peygamber), Mâhî (Kendisiyle küfrün mahvedildiği zât), Raûf, Rahîm…[1]
Ebû Musâ el-Eşʻarî (r.a) şöyle buyurur:
“Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bize, zât-ı âlîlerinin birçok isimlerinin olduğunu haber verirlerdi. Şöyle buyururlardı:
“Ben Muhammed’im, Ahmed’im, Mukaffî’yim, Hâşir’im, Nebiyyü’t-Tevbe’yim, Nebiyyü’r-Rahme’yim!” (Müslim, Fedâil, 126)
Ebû Musâ (r.a) şöyle buyurur:
“Rasûlullah Efendimiz (s.a.v), zât-ı âlîlerinin bazı isimlerini bizlere haber vermişlerdi. Onlardan bir kısmını aklımızda tuttuk, bir kısmını ise -maalesef- unuttuk. Şöyle buyurmuşlardı:
“Ben Muhammed’im, Ben Ahmed, Mukaffî, Hâşir, Nebiyyü’t-Tevbe ve’l-Melhame’yim!” (Hâkim, II, 659/4185)
Kur’ân-ı Kerîm’de Muhammed ismi 4 defâ, Ahmed ismi ise 1 defâ zikredilmiştir. İncîl’de ise bu isimlerle aynı mânâya gelen “Faraklit” kelimesi kullanılmıştır.