İlk Cihâd Hareketleri

İlk olarak Medîne-i Münevvere’nin batı taraflarına küçük birlikler gönderildi. Bu gruplar üç şeyi hedefliyordu:

1. Kureyş’in Şam’a giden ticâret yolunu tehdîd etmek,

2. Oradaki kabîlelerle sulh anlaşmaları yapmak. Bu kabîleler eskiden beri Kureyş’e meylediyor, onlarla yardımlaşıyorlardı. Aralarında târihî anlaşmalar vardı. Nitekim Kureyş Sûresi’nde bundan “Îlâf” diye bahsedilir. Bu kabileler putlara taptıkları için de hacca gittiklerinde Beyt-i Harâm’ın koruyucuları olan Kureyş ile bağlantı kuruyorlardı. Bu sebeple onlarla yapılan anlaşmalar ve onların en azından tarafsız kalmaları, Kureyş ile mücâdelede çok mühim bir yere sahipti.

3. Medîne’de yahûdilere ve müşrik kalıntılarına karşı Müslümanların kuvvetini göstermek. Müslümanlar Medîne’yi idare etmekle kalmadılar, hâkimiyetlerini etraftaki kabilelere de genişlettiler.

 

Ebvâ / Veddân Gazvesi

Bunlar birbirlerine 6 veya 8 mil uzaklıktaki iki mevkîdir. Ebvâ, Medîne’ye yaklaşık 24 mil mesâfededir. Bu gazvede harp olmamış, Benî Damre kabilesiyle anlaşma yapılmıştır.

Bu gazve hicrî ikinci senenin 12 Safer’inde gerçekleşmiştir. Ordu, Rabîu’l-Evvel ayının başlarında Medîne’ye dönmüştür.

 

Sîfü’l-Bahr

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) Ebvâ’dan veya Medîne’ye döndükten sonra Sîfü’l-Bahr’a, Ubeyde bin Hâris (r.a) kumandasında 60 kişilik bir seriyye gönderdiler.

Aynı vakitte Hz. Hamza (r.a) kumandasında 30 kişilik başka bir seriyyeyi daha Sîfü’l-Bahr’a gönderdiler. Maksatları Kureyş kâfilesinin önüne geçmekti. Harp olmadı, anlaşmalı kabileler Hz. Hamza (r.a) ile Kureyşlilerin arasına girerek sulhü temin ettiler.

Sadece, Ubeyde (r.a)’in askerleriyle Kureyşliler arasında karşılıklı ok atışları oldu.

 

Buvât Gazvesi

Rabîu’s-Sânî’de Yenbu’ yakınlarındaki Radvâ’ya 200 savaşçı ile yapıldı. Hedef Kureyş’in ticâret kervanı idi. Harp olmadı.

 

Uşeyre Gazvesi

Cümâdi’l-Ûlâ ayında Yenbu’daki Uşeyre’ye sefer yapıldı. Harp olmadı, Benî Müdlic kabilesiyle anlaşma yapıldı.

 

Sefevân Gazvesi / Bedrü’l-Ûlâ

Kürz bin Câbir el-Fihrî, Cümâdi’l-Âhira ayında Medîne kenarlarına saldırıp bazı deve ve koyunları gasp etti. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) onun peşine düşüp Bedir yakınlarındaki Sefevân vâdisine kadar kovaladılar. Kürz kaçmayı başardı. Bu hâdise, Müslümanların komşularıyla alâkalarını emniyete almaları gerektiğini tekit etti.

Hamleler devam etti. Kureyş’in Yemen ticâret yoluna da müdâhale edildi.