Ömer (r.a), bir gün Übeyy ibn-i Kâ’b’a takvânın ne olduğunu sordu. Übeyy (r.a) ona:
“–Hiç dikenli bir yolda yürüdün mü?” diye sordu.
Ömer (r.a):
“–Evet, yürüdüm.” karşılığını verdi. Bu sefer:
“–Peki, ne yaptın?” diye sordu.
Ömer (r.a):
“–Elbisemi topladım ve dikenlerin bana zarar vermemesi için bütün gücümü sarfettim!” cevâbını verdi.
Bunun üzerine Übeyy (r.a) şöyle dedi:
“–İşte takvâ budur!” (İbn Kesîr, Tefsîr, I, 42)
Demek ki takvâ, Allah’ın râzı olmayacağı bir hareketten titizlikle kaçınmak, Allah’ın emirlerini de büyük bir hassâsiyetle yerine getirmektir.