İbn-i Abbas (r.a) şu muhabbet dolu hâdiseyi nakleder:
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) Hz. Hüseyin’i omzuna almış taşıyorlardı. Bir adam:
“–Ne güzel bir bineğe binmişsin ey yavrucuğum!” dedi.
Bunun üzerine Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) de:
“–O da ne güzel bir süvâridir!” buyurdular. (Tirmizî, Menâkıb, 30/3784)
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) onun ne güzel bir kul olduğunu haber vermişlerdir. Bu sebeple bütün mü’minler Hz. Hüseyin’i çok severler. Ancak bunun da bir sınırı vardır. Haddi aşmak, iyiyi kötüye, güzeli çirkine çevirir. Hz. Hüseyin’in muhabbetini, onu bize tanıtan Allah Rasûlü’nün önüne geçirmek, büyük bir saplantı, büyük bir sapıklıktır. Allah Rasûlü’nün bir sevdiğini sevmek için diğer sevdiklerine hakâret etmek, aklın kabul etmeyeceği bir harekettir. Böyle bir sevgi, Allah Rasûlü’nün sevgisini değil ancak buğzunu kazandırır.