Ne Hesap Var Ne De Azap!

Ebû Bekir (r.a) temiz ve berrak bir havada dışarı çıkmıştı. Semâya bakıyor, Allah Teâlâ’nın kulları için bin bir güzellikte yarattığı tabiatı seyrediyordu. Bu esnâda ağacın dalına konmuş, güzel sesiyle tatlı tatlı öten bir kuş gördü. Birden hüzünlendi ve içini çekti. Kuşa gıptayla baktı ve şöyle seslendi:

“–Ne mutlu sana ey kuş! Vallahi ben de senin gibi olmak isterdim. Ağacın üzerine konuyorsun, meyvelerinden yiyorsun, sonra da uçup gidiyorsun. Ne hesap var, ne de azap!

Vallahi (Rabbimin huzûrunda hesâba çekilecek) bir insan olmaktansa, yolun kenarında bir ağaç olmayı, bir devenin gelip beni ağzına alarak çiğneyip yutmasını ve gübre olarak çıkarmasını ne kadar isterdim.” (İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, VIII, 144/34432; Beyhakî, Şuab, II, 227/768)

Onlar, imtihan dünyasını hep bu hesap endişesiyle yaşadılar ve sonunda kazananlardan oldular.

%d bloggers like this: