Salevât

Hüseyin bin Ali (r.a), Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in şöyle buyurduklarını nakleder:

“Asıl cimri, ben yanında zikredildiğim halde bana salevât getirmeyendir.” (Ahmed, I, 201)

Cenâb-ı Hak, Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’e en güzel şekilde salât ü selâmda bulunmamızı emretmektedir:

“Şüp­he­siz ki Al­lah ve me­lek­le­ri, Nebiyy-i Ekrem’e çok­ça sa­lât eder­ler. Ey mü’­min­ler, siz de ona sa­le­vât ge­ti­rin ve tam bir tes­lî­mi­yet­le se­lâm ve­rin!” (el-Ah­zâb, 56)

Fahr-i Kâinât (s.a.v) Efendimiz’in bizim üzerimizde ödenmesi mümkün olmayan çok büyük hakları vardır. O’nun ism-i şerîflerini işitip de salât u selâm getirmeyen kimse, hem çok büyük bir vefasızlık etmiş, hem de çok büyük bir kayba uğramış demektir.

اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَبَارِكْ وَسَلِّمْ

%d bloggers like this: