Ben Anlamıştım Zâten!

Câbir ibn-i Abdullah’ın anlattığına göre, babası şehîd olduğu zaman bir yahudiye otuz vesk borcu vardı. Cabir (r.a), yahudiden, borcu için biraz mühlet istedi. Ancak yahudi kabul etmedi. Cabir (r.a), Peygamber Efendimiz’e gelerek yahudi nezdinde şefaatçi olmasını talep etti. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v), alacağına karşılık bir hurmalığın meyvesini kabul etmesi için onunla konuştular. Yahudi bunu da kabul etmedi.

Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.v) hurmalığa girdiler, içinde biraz yürüdüler. Sonra Cabir’e:

“–Hurmayı topla ve ona borcunu öde!” buyurdular.

Câbir (r.a) otuz vesk olan borcun tamamını ödedi. Geriye on yedi vesk hurma da arttı. Durumu haber vermek üzere Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e gitti. Rasûlullâh (s.a.v) ikindiyi kılıyorlardı. Namazı bitince fazlalığı haber verdi. Efendimiz (s.a.v):

“–Bunu Ömer ibnü’l-Hattâb’a haber ver!” buyurdular.

Câbir (r.a) gidip durumu Hz. Ömer’e söyledi.

Ömer (r.a):

“–Ben, Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bahçenin içinde yürüdüğünde, hurmanın bereketleneceğini anlamıştım zâten!” dedi. (Buhârî, İstikraz, 9)

%d bloggers like this: