Hz. Ömer (r.a) hançerlenip yatağa düştüğünde oğlu Abdullâh’a şöyle dedi:
“–Mü’minlerin annesi Âişe’ye git ve ‘Ömer sana selâm ediyor’ de, sakın ‘mü’minlerin emîri’ deme! Bugün artık ben mü’minlerin emîri değilim. Ona ‘Ömer b. Hattâb iki arkadaşıyla birlikte gömülmek için senden izin istiyor’ de.”
Abdullah şöyle devâm eder:
“Hz. Âişe’nin kapısına varıp izin istedim, izin verince selâm verip odasına girdim. Âişe (r.a) ağlıyordu.
‘–Ömer sana selâm ediyor. İki arkadaşının yanına defnedilmek için izin istiyor’ dedim. Hz. Âişe vâlidemiz:
‘–Allah Rasûlü’nün yanında kalan bir kişilik yeri kendim için ayırmıştım lâkin bugün Ömer’i kendime tercih ediyorum’ dedi.”
(Rasûlullah (s.a.v) ve Hz. Ebû Bekir, Âişe vâlidemizin odasına defnedilmişlerdi. Hz. Âişe de kendi odasına Efendimiz ve babasının yanına defnedilmeyi istiyordu, ancak büyük bir fedâkârlık ve îsarda bulunarak yerini Hz. Ömer’e vermiş oldu.)
Abdullah (r.a) geri dönünce Hz. Ömer’e:
“–İşte Abdullah geldi!” dediler. Hz. Ömer (r.a) heyecan ve merakla:
“–Beni kaldırın” dedi. Bir kişiye dayanarak kalktı ve:
“–Ne haber getirdin?” diye sordu. Oğlu:
“–Arzun yerine geldi, Hz. Âişe (r.a) izin verdi” deyince:
“–el-Hamdü lillâh! Nazarımda bundan daha ehemmiyetli bir şey yoktu. Rûhum kabzedilince beni oraya götürün. Oraya varınca Hz. Âişe’ye tekrar selâm ver ve ‘Ömer izin istiyor’ de. İzin verirse beni içeri alın, vermezse müslümanların mezarlığına götürün” dedi.
Rûhu kabzedilince onu aldılar, yürüyerek Hz. Âişe vâlidemizin odasına kadar geldiler. Abdullah (r.a) selâm verip “Ömer izin istiyor” dedi. Muhtereme vâlidemiz:
“–Alın içeri” buyurdu ve derhal içeri alındı. Hz. Âişe’nin odasında iki muhterem arkadaşının yanına defnedildi.[1]
Hz. Ömer’in bu inceliği ve Hz. Âişe vâlidemizin bu îsârı gerçekten ifâdelere sığmaz.
[1] Buhârî, “Ashâbu’n-Nebî” 8, “Cenâiz” 96, “Cihâd” 174, “Tefsîr” 59/5, “Ahkâm” 43.