Cebrâil (a.s) ilâhî vahyi ilk getirdiğinde Allâh Rasûlü (s.a.v) çok korkmuştu. Gördükleri ve işittiklerinin kendisini endişelendirdiğini söylediğinde Hz. Hatîce (r.a) büyük bir dirâyet göstererek Efendimiz’i teselli etmiş:
“Asla korkma! Vallâhi Allah teâlâ seni hiçbir zaman utandırmaz. Zîrâ sen sıla-i rahimde bulunursun, doğru söylersin, işini görmekten âciz olanların yükünü taşırsın, fakire ihsanda bulunur hiç kimsenin veremeyeceği kadar verirsin. Misâfire ikrâm edersin. Hak yolunda zuhûr eden hâdiseler karşısında (insanlara) yardım edersin. Emânete riâyet edersin. Senin ahlâkın pek güzeldir.”[1]
Demek ki Rasûlullah (s.a.v) peygamber olmadan önce de bu güzel vasıflara sahipti ki Hz. Hatîce validemizin dilinden hemen dökülüvermişlerdi.
[1] Buhârî, “Bed’ü’l-Vahy”, 1; Müslim, “Îmân”, 252; İbn Saʻd, et-Tabakātü’l-kübrâ, 1/195.