Hz. Sevde

Hz. Sevde’nin künyesi Ümmü’l-Esved idi. Babası Zemʻa b. Kays b. Abdişems el-Kureşî, annesi Medîne’deki Neccâroğulları’ndan Şemûs binti Kays b. Zeyd b. Amr’dır. Peygamber Efendimiz’den önce amcasının oğlu Sekrân b. Amr ile evliydi. Sekrân, Süheyl b. Amr’ın kardeşidir.

Hz. Sevde (r.a) kocasıyla birlikte müslüman olup Habeşistan’a hicret ettiler. Bir müddet sonra oradan tekrar Mekke’ye döndüler. Kısa bir süre sonra kocası vefat edince 5 çocuğu ile yalnız kaldı.

Hz. Hatîce vefat edince Osman b. Mazʻûn’un hanımı Havle binti Hakîm (r.a) Peygamber Efendimiz’e Sevde ile evlenmesini teklif etti.[1] O da kabul etti. Buna çok sevinen Sevde (r.a) çocuklarının Peygamber Efendimiz’i rahatsız edebileceğinden endişelendi. Rasûlullah (s.a.v) bunda bir sakınca olmayacağını söyledi.[2] Rasûlullah (s.a.v) onunla evlenerek hem İslâm uğruna gösterdiği fedakârlıkları mükâfatlandırmış hem de onu ve çocuklarını müşriklerin eziyetlerine karşı korumuş oldu. Sevde (r.a) bu esnada 50 yaşlarında idi. Peygamber Efendimiz’le 13 sene evli kaldı. 23/644 senesinde Medîne’de vefat edip Cennetü’l-Bakīʻe defnedildi.[3]

Sevde vâlidemiz sâliha bir hanımdı, diğer annelerimiz gibi o da sadaka ve infâkı çok severdi.[4]

֎

Hz. Sevde vâlidemiz Hz. Hatîce’den sonra Rasûlullah (s.a.v) ile ilk evlenen hanımdır. Bir gün Peygamber Efendimiz’e:

“Yâ Rasûlallah! Benim dünyalık bir arzum yok, ancak kıyâmet günü senin hanımların arasında haşredilip onlara verilecek sevabın bana da verilmesini istiyorum” demişti.[5]

Bazen Efendimiz’i güzel nükteleriyle tebessüm ettirirdi. Bir defasında:

“Yâ Rasûlallah! Bu gece arkanızda namaz kıldım, o kadar uzun bir rükû yaptınız ki burnumdan kan damlamasından korkarak elimle tuttum” demişti de Rasûlullah (s.a.v) onun bu sözlerine tebessüm etmişti.[6]

Onun en mühim vasıflarından biri cömertlik ve âlicenaplık idi. Esasen Rasûlullah (s.a.v) ile fazla temas edenlerin elde ettikleri vasıflardan biri de budur. Bu sebeple Peygamber Efendimiz’in hanımları da herkesten fazla bu vasıfları kazanıyorlardı. Bir gün Hz. Ömer (r.a) Sevde vâlidemize bir kese göndermişti. Hz. Sevde (r.a) kesenin içinde ne olduğunu sordu. Para bulunduğunu öğrenince bu paranın derhal fukaraya dağıtılmasını emretti.[7]


[1] Muhibbuddîn et-Taberî, es-Simtu’s-semîn, 161-162.

[2] Ebû Abdillâh Ahmed b. Muhammed b. Hanbel eş-Şeybânî Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, thk. Şuayb el-Arnavut (Beyrut: Müessesetü’r-Risale, 1421), 1/318-319.

[3] TİA, “Sevde”, Temel İslam Ansiklopedisi (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2020), VII, 223-225.

[4] Muhibbuddîn et-Taberî, es-Simtu’s-semîn, 165.

[5] Ebû Bekr b. Hemmâm b. Nâfi’ el-Himyerî Abdürrezzâk es-San’ânî, el-Musannef, thk. Habîbü’r-Rahmân el-A’zamî (Beyrut: el-Mektebetü’l-İslâmî, 1403), 6/238.

[6] İbn Saʻd, et-Tabakātü’l-kübrâ, 8/54.

[7] Mevlânâ Şiblî, Asr-ı Saadet, trc. Ömer Rızâ Doğrul, İstanbul 1974, II, 140.