Sefîne (r.a) anlatıyor:
Ben Ümmü Seleme vâlidemizin kölesiydim. Bir gün bana:
“–Seni âzad ediyorum, ancak hayatta kaldığın müddetçe Allah Rasûlü’ne hizmet etmeni şart koşuyorum” dedi.
Ben de:
“–Sen bu şartı koşmasan da zâten ben yaşadığım müddetçe Allah Rasûlü’nden ayrılacak değilim” dedim.
Beni bu şartla âzâd etti.[1]
Efendisinden kölesine, büyüğünden küçüğüne herkes bir şey üzerinde ittifak etmişti: Allah Rasûlü’ne sonsuz bir hürmet ve muhabbet… Onu tanıyan bir insan aslâ kendisinden ayrılmak istemiyordu.
[1] Ebû Dâvûd Süleyman b. Eşʻas es-Sicistânî, Sünenü Ebî Dâvûd, thk. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid (Beyrut: el-Mektebetu’l-Asriyye, 1992), “Itk”, 3/3932; İbn Mâce, “Itk”, 6; Hâkim, el-Müstedrek, 2/232, no: 2849.