Zeyneb binti Cahş: Rabbime Danışmadan Bir İş Yapmam!

Hz. Zeyneb’in annesi Peygamber Efendimiz’in halası Ümeyme bint-i Abdülmuttalib’dir. Sanatkâr bir insandı, el emeğiyle kazanır ve çokça infak ederdi. Rasûlullah (s.a.v) onun “evvâh” yani huşû sâhibi ve Allah’a çok tazarru eden bir kişi olduğunu söylemiştir.[1]

Erkek kardeşi Abdullah b. Cahş (r.a) Rasûlullah (s.a.v) tarafından gönderilen ilk seriyyenin kumandanıdır. Rasûlullah (s.a.v) Zeyneb’i ilk olarak âzadlısı Zeyd b. Hârise ile evlendirdi. Böylece müslümanların eşit olduğunu, insanlık yönüyle hür ile köle arasında bir fark olmadığını topluma iyice yerleştirdi.

Bir hikmete binâen bu evlilik bir müddet sonra nihâyete erdi. Allah teâlâ Zeyd (r.a) üzerinden büyük bir hatayı ve yanlış inancı daha düzeltecekti. İnen âyetlerde Allah teâlâ Hz. Zeyneb’i Peygamber Efendimiz’e nikâhladığını bildirdi. Böylece evlatlığın gerçek bir evlat olmayıp sadece din kardeşi olduğu açıkça gösterilerek topluma yerleşmiş olan güçlü bir cahiliye âdeti ortadan kaldırıldı. Böylesine çok mühim ve toplum tarafından kabul edilmesi oldukça zor olan değişimler ancak Allah Rasûlü’ne çok yakın ve ona büyük bir samimiyetle bağlı biri üzerinden gerçekleştirilebilirdi, herkes bunu kaldıramazdı. Zeyd (r.a) çocukluğundan beri Allah Rasûlü’ne târifsiz bir muhabbet ve samîmiyetle bağlı müstesnâ bir insandı. Kur’ân’da ismi geçen yegâne sahâbî olması da Allâhu aʻlem bu sebeple idi. Hz. Zeyneb de Allah ve Rasûlü’ne olan teslimiyetinin büyüklüğünü ilk evliliğinde göstermişti. Aynı zamanda Peygamber Efendimiz’in akrabası idi.

Rasûlullah (s.a.v) bu evlilikte ashabına bir düğün yemeği verdi. Bu vesileyle misafirlik âdâbı ve örtünmeyle ilgili bir takım mühim hükümler indi. Yani Hz. Zeyneb’in yaptığı evlilikler yeni hükümlerin inmesi yönüyle çok bereketli oldu.

Hz. Zeyneb (r.a) ibadet ve riyazete düşkünlüğüyle tanınırdı. Zaman zaman Rasûlullah (s.a.v) onun bazı aşırı uygulamalarını düzeltmiştir. Zeyneb (r.a) fakir ve kimsesizleri korur, onlara yardım ederdi. Deri tabaklama, deri dikme, boncuk dizme gibi işler yapıp kazandığı parayı infak ederdi. Bu vasfı sebebiyle Allah Rasûlü (s.a.v) ona ayrı bir muhabbet beslerdi. Peygamber Efendimiz’den sonra ilk vefat eden hanımı oldu, 20 veya 21 senesinde 53 yaşında vefat etti.[2]

֎

Zeyd b. Hârise’den ayrılan Zeyneb’in iddeti tamamlanınca Rasûlullah (s.a.v) ona haberci göndererek kendisiyle evlenmek istediğini bildirmişti. Elçi geldiğinde Zeyneb (r.a) hamur yoğuruyordu. Bu evlilik onun ta baştan beri arzu ettiği birşeydi ancak o hemen cevap vermedi. Zira mârifetullah ve muhabbetullah yolunda epey yol almıştı. Elçiye:

“–Ben Rabbimle istişâre etmeden hiçbir şey yapamam” dedi ve kalkıp mescidine gitti. İstihâre yaparak Rabbinden, bu iş kendisi için hayırlı ise nasib etmesini, değilse kendisinden uzaklaştırmasını isteyecekti. O esnâda Allah Rasûlü’ne vahiy indi:

“(Rasûlüm!) Hani Allah’ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye ‘Eşini yanında tut, Allah’tan kork’ diyordun. Allah’ın açığa vuracağı şeyi insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana lâyık olan Allah’tır. Zeyd o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikâhladık ki evlâtlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) mü’minlere bir güçlük olmasın. Allah’ın emri yerine getirilmiştir. Allah’ın, kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber’e herhangi bir vebâl yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah’ın sünneti böyle idi. Allah’ın emri mutlaka yerine gelecek yazılmış bir kaderdir.”[3]

Zeyneb (r.a) işlerine Allah’ı vekil kılmıştı, Allah da onun velîsi olarak nikâhını kendi katında kıydı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) geldi, izin istemeden yanına girdi. Gün biraz yükselince ashabına ekmek ve et ile düğün yemeği ikram etti.[4]


[1] Muhibbuddîn et-Taberî, es-Simtu’s-semîn, 179.

[2] Muhibbuddîn et-Taberî, es-Simtu’s-semîn, s. 181; TİA, “Zeyneb bint Cahş”, 8/509-511.

[3] el-Ahzâb 33/37-38.

[4] Bkz. Müslim, “Nikâh”, 89; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/195; Nesâî, Nikâh, 26.