Peygamber Efendimiz’in kızı Zeyneb (r.a) hicrî 8. senede vefât ettiğinde onu Ümmü Eymen, Ensâr hanımlarından Ümmü Atiyye ve vâlidelerimizden Hz. Sevde ile Ümmü Seleme (r.a) yıkamışlardı. Yıkama esnâsında Rasûlullah (s.a.v) yanlarına varıp:
“–Onu yıkamaya sağ tarafından ve abdest âzâlarından başlayın. Su ve sidr[1] ile tek sayıda yani üç, beş veya yedi kere, gerekli görürseniz daha fazla yıkayın. Sonuncusunda suya kâfur koyun. Yıkama işini bitirince bana haber verin” buyurdu.
Hz. Zeyneb’in saçlarını taradılar, üçe ayırıp her birini bir bukle yaptılar. Buklelerden ikisi Hz. Zeyneb’in yan taraflarındaki, biri de ön tarafındaki saçlarındandı. Yıkamayı bitirdiklerinde Allah Rasûlü (s.a.v) elbisesini onlara verip:
“–Bunu Zeyneb’e iç gömleği yapın” buyurdu.[2]
Rasûlullah (s.a.v) cenâze namazını kıldıktan sonra mahzun ve mükedder bir şekilde kabre indi. Biraz durduktan sonra bu gam ve hüzün hâli kendisinden gitmiş vaziyette tebessüm ederek dışarı çıktı ve şöyle buyurdu:“–Zeyneb’i ve zayıflığını düşünerek ona kabrin darlığını ve kederini hafifletmesi için Allah’a duâ ettim. Allah teâlâ da duâmı kabul buyurup kabir sıkıntısını ona hafifletti.”[3]
[1] Sidr: Arabistanda yetişen, gölgesi koyu, latîf ve hafif olan bir çeşit kiraz ağacıdır. Halkımızın Trabzon Hurması dediği ağaç da bu cinstendir. Sidr ağacının yaprakları suya karıştırılarak cenâze yıkanır. (Âsım Efendi, Kâmus, 2/385)
[2] Buhârî, “Cenâiz”, 8-17; Müslim, “Cenâiz”, 36; İbn Saʻd, et-Tabakātü’l-kübrâ, 8/34-36.
[3] İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gābe, 7/131.